TRANSSİBİRYA TRENİ 24 TEMMUZ-1 AĞUSTOS 2016
Tren yolculuğu şöyle bir şey, sanki siz odanızda oturuyorsunuz ve dünya etrafınızdan akıp gidiyor. Yanınızdan ormanlar, ağaçlar, köyler, göller, evler, yollar geçiyor.
Trans-Sibirya kuşkusuz dünyanın en ihtişamlı, gezginlerin hayallerini süsleyen destansı bir tren yolculuğudur.
Klasik rota Moskova’dan başlayıp Pasifik Okyanusu kenarında bulunan Vladivostoka Kadar uzanan 9300 km lik bir demiryoludur. Trenden hiç inmeden 7 gün+gece süren bu yolculuk, genellikle 4-5 şehirde inip gezip otellerde kalarak 2 haftada tamamlanır.
1916 yılında tamamlanan demiryolu, yapıldığı dönemin en büyük projelerinden ve ticaret, kültür, askeri ve siyasi konularda en büyük adımlardan biri olmuştu. Halen de Sibiryanın ana damarı tek ulaşım yolu.
Tamamen tesadüf biz de tamamlanmasından tam 100 yıl sonra bu demiryolunda yolculuk yaptık.
Bizim rotamız klasik rotadan farklı idi 9300 kmlik klasik rotanın 3000kmlik bölümünü Novosibirsk Ulan Batur arasını trenle gittik. THY ile 5 saatlik uçuşla Novosibirsk’e geldik orada 2 gün gezme ve dinlenme molasından sonra 32 saatlik tren yolculuğu ile Irkutsk’a gittik.
Bizimki yerel halkın kullandığı rus treni, kompartımanlarda 2 kişi kalıyoruz, bir vagonda 9 kompartıman var, vagonun iki ucunda 2 tuvalet ve de odun ile ısınan kocaman bir sıcak su semaveri var. Ancak çay kahve ve bardak vermiyorlar,onları yanımızda getirdik. Her vagonda genellikle kadın 2 görevli var.
Tren çok temiz, koşulları beklediğimin çok üzerinde, ağzı kapalı poşette bembeyaz kolalanmış nevresimleriniz havlularınız veriliyor, yemekli vagon ve oradaki yiyecekler gayet başarılı, tek sorun dil sorunu, menü kiril alfabesiyle yazılmış ve görevliler tek kelime İngilizce bilmiyor.Trende bizden başka yabancı pek yok gibi, genelde ruslar var ve onlarda yemekli vagona gelmiyorlar, yani tabaktaki bir yemeği garsona gösterme şansı da yok. Bu durumda tarzanca devreye giriyor ve garson kadından benim için yemek seçmesini istiyorum, pek fena şeyler seçmedi doğrusu, memnun kaldım. Tren yolu çift hat bekleme yok, trenler elektrikli, sanırım raylarda bakımlı olduğu için fazla sarsıntı ve gürültü olmuyor, ancak yan hattan geçen karşı istikametten gelen trenle karşılaştığımızda ki bu sık oluyor gürültü çok artıyor.
Yolun bu bölümü ormanlık, sık ormanlar,akarsular göller arasında gidiliyor, yerleşim yerleri çok sık değil.32 saatlik yolculuk,kompartıman komşularının birbirini ziyaretleriyle çay kahve muhabbetiyle başladı sonra çoğunlukla yemekli vagonda geçti,söylediğim gibi yemekli vagona bizden başka kimse gelmediği için bize özel gibi oldu işgal ettik yani, sohbet, kitap okuma,yemek içmek, şarkı türkü,uyku derken Irkutsk’a vardık. 3 gün otel gezme ve 2. etap başladı.
Irkutsk- Ulan Bator arası 24 saat sürüyor, Baykal gölü kenarından kıvrılarak devam ediyor Benzer bir tren ancak alman turistler var bu kez. En büyük sürpriz ise menü rusça ve ingilizce yazılmış ve garson ingilizce konuşuyor. Öğlen yemeği için saat 1 de restorana geldiğimizde, almanlardan geriye 1-2 boş masa kalmıştı birine oturup, menüden yemekleri seçtik, ancak garson bizden önce 5 masa olduğunu 1ahçı ve 1 garson olduğunu Ulan Ude’ye kadar bize servis yapamayacağını, Ulan Ude’ye 2 saatlik yolumuz kaldığını söyledi. Tren Ulan Ude’de yarım saat mola verdi ve bizim yemek saat 4 de servis edildi. Neyse hiç yoktan iyidir.
Bu arada Moğolistan sınırına yaklaştık, ormanların yerini stepler almaya başladı,sınıra yaklaştıkça rus köyleri hiç beklemediğim derecede kötü koşullarda. Sınırda en az 5-6 saat bekleniyor. 3 saat Rusya çıkışı, 3 saat Moğolistan girişi. İşin en kötüsü sınıra gelmeden 1 saat önce tuvaletler ve yemekli vagon kapatılıyor, yiyecek stoğunuz yoksa aç kalabilirsiniz. Neyse ki benim temkinli kompartıman komşularım vardı.
Bu arada Rusya’daki tüm trenlerin Moskova saatiyle hareket ettiğini belirteyim. Trenle Rusya’nın ne tarafına yolculuk yaparsanız yapın bulunduğunuz şehrin Moskova ile arasındaki saat farkını bilmek ve ona göre hareket etmek gerekiyor.
Trans-Sibirya kuşkusuz dünyanın en ihtişamlı, gezginlerin hayallerini süsleyen destansı bir tren yolculuğudur.
Klasik rota Moskova’dan başlayıp Pasifik Okyanusu kenarında bulunan Vladivostoka Kadar uzanan 9300 km lik bir demiryoludur. Trenden hiç inmeden 7 gün+gece süren bu yolculuk, genellikle 4-5 şehirde inip gezip otellerde kalarak 2 haftada tamamlanır.
1916 yılında tamamlanan demiryolu, yapıldığı dönemin en büyük projelerinden ve ticaret, kültür, askeri ve siyasi konularda en büyük adımlardan biri olmuştu. Halen de Sibiryanın ana damarı tek ulaşım yolu.
Tamamen tesadüf biz de tamamlanmasından tam 100 yıl sonra bu demiryolunda yolculuk yaptık.
Bizim rotamız klasik rotadan farklı idi 9300 kmlik klasik rotanın 3000kmlik bölümünü Novosibirsk Ulan Batur arasını trenle gittik. THY ile 5 saatlik uçuşla Novosibirsk’e geldik orada 2 gün gezme ve dinlenme molasından sonra 32 saatlik tren yolculuğu ile Irkutsk’a gittik.
Bizimki yerel halkın kullandığı rus treni, kompartımanlarda 2 kişi kalıyoruz, bir vagonda 9 kompartıman var, vagonun iki ucunda 2 tuvalet ve de odun ile ısınan kocaman bir sıcak su semaveri var. Ancak çay kahve ve bardak vermiyorlar,onları yanımızda getirdik. Her vagonda genellikle kadın 2 görevli var.
Tren çok temiz, koşulları beklediğimin çok üzerinde, ağzı kapalı poşette bembeyaz kolalanmış nevresimleriniz havlularınız veriliyor, yemekli vagon ve oradaki yiyecekler gayet başarılı, tek sorun dil sorunu, menü kiril alfabesiyle yazılmış ve görevliler tek kelime İngilizce bilmiyor.Trende bizden başka yabancı pek yok gibi, genelde ruslar var ve onlarda yemekli vagona gelmiyorlar, yani tabaktaki bir yemeği garsona gösterme şansı da yok. Bu durumda tarzanca devreye giriyor ve garson kadından benim için yemek seçmesini istiyorum, pek fena şeyler seçmedi doğrusu, memnun kaldım. Tren yolu çift hat bekleme yok, trenler elektrikli, sanırım raylarda bakımlı olduğu için fazla sarsıntı ve gürültü olmuyor, ancak yan hattan geçen karşı istikametten gelen trenle karşılaştığımızda ki bu sık oluyor gürültü çok artıyor.
Yolun bu bölümü ormanlık, sık ormanlar,akarsular göller arasında gidiliyor, yerleşim yerleri çok sık değil.32 saatlik yolculuk,kompartıman komşularının birbirini ziyaretleriyle çay kahve muhabbetiyle başladı sonra çoğunlukla yemekli vagonda geçti,söylediğim gibi yemekli vagona bizden başka kimse gelmediği için bize özel gibi oldu işgal ettik yani, sohbet, kitap okuma,yemek içmek, şarkı türkü,uyku derken Irkutsk’a vardık. 3 gün otel gezme ve 2. etap başladı.
Irkutsk- Ulan Bator arası 24 saat sürüyor, Baykal gölü kenarından kıvrılarak devam ediyor Benzer bir tren ancak alman turistler var bu kez. En büyük sürpriz ise menü rusça ve ingilizce yazılmış ve garson ingilizce konuşuyor. Öğlen yemeği için saat 1 de restorana geldiğimizde, almanlardan geriye 1-2 boş masa kalmıştı birine oturup, menüden yemekleri seçtik, ancak garson bizden önce 5 masa olduğunu 1ahçı ve 1 garson olduğunu Ulan Ude’ye kadar bize servis yapamayacağını, Ulan Ude’ye 2 saatlik yolumuz kaldığını söyledi. Tren Ulan Ude’de yarım saat mola verdi ve bizim yemek saat 4 de servis edildi. Neyse hiç yoktan iyidir.
Bu arada Moğolistan sınırına yaklaştık, ormanların yerini stepler almaya başladı,sınıra yaklaştıkça rus köyleri hiç beklemediğim derecede kötü koşullarda. Sınırda en az 5-6 saat bekleniyor. 3 saat Rusya çıkışı, 3 saat Moğolistan girişi. İşin en kötüsü sınıra gelmeden 1 saat önce tuvaletler ve yemekli vagon kapatılıyor, yiyecek stoğunuz yoksa aç kalabilirsiniz. Neyse ki benim temkinli kompartıman komşularım vardı.
Bu arada Rusya’daki tüm trenlerin Moskova saatiyle hareket ettiğini belirteyim. Trenle Rusya’nın ne tarafına yolculuk yaparsanız yapın bulunduğunuz şehrin Moskova ile arasındaki saat farkını bilmek ve ona göre hareket etmek gerekiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder