MOĞOLİSTAN


 MOĞOLİSTAN   1-6Ağustos 2016

1206 yılında ilk Moğol Devleti Cengiz han tarafından kurulmuş, Pasifikten Avrupa ortalarına kadar dev bir imparatorluk olmuş ancak hanların öldükten sonra topraklarının oğulları arasında pay edilmesi sonucu bölüne bölüne Çin tarafından yok edilmiş.17. yüzyılın sonlarında, Moğolistan'nın büyük bir kısmı Qing Hanedanı'nın yönetimi altına girmiştir. 1911 yılında Qing Hanedanı'nın yıkılışı sırasında, bağımsızlığını,1924 yılında Moğol Halk Cumhuriyetini ilan etmiş ve Sovyet politikasını takip etmiştir. 1989 da komünist rejimlerinin çökmesiyle1990 da Moğolistan'da Demokratik Devrim gerçekleşmiş;çok partili sistem başlamıştır.Ülkede herşeyin adı Cengiz han( Kendi telafuzlarıyla Çingiz Kaan). Cengiz Han havaalanı, meydanı, anıtı, heykeli, bulvarı… hatta içtiğiniz biranın markası Cengiz han.Halkın %40ı başkent Ulan Batur’da yaşıyor (1.3 milyon), şehrin merkezinde birkaç gökdelen,çok sayıda blok apartmanlar olsada halkın yarısı(değişik kaynaklara göre %54-62) kenti çepeçevre saran gecekondularda hatta kent yakınına kurdukları ger çadırlarında yaşıyorlar. Koca ülkede insanların bir kentin etrafında toplanması ilginç görünse de, herkes büyük kentin nimetlerinden faydalanmak istiyor. Özellikle 2010 yılında yaşanan ağır kış ger çadırlarında yaşayan pek çok ailenin hayvanlarının donmasına(10 milyon inek keçi koyun) neden olmuş ve onlarda büyük şehirde iş bulmak ve kalan bir kaç hayvanının sütünü burada satmak için çadırlarını kent sınırlarına yakın yere kurmuşlar.Çadırlarda ve gecekonduların bir bölümde su olmadığı için insanlar kuyu veya mahalle çeşmesinden su taşıyor ve bölgede kurulmuş umumi banyolarda yıkanıyor, tuvalet sorunu da var tabii. Çok uzun ve ağır kış(-30 derece) aylarında çadır ve gecekondular soba ile ısındığı için, Ulan Batur dünya sağlık örgütü tarafından dünyanın havası en kirli kentlerinden olarak belirtilmiş.Ulan Batur dışında nüfusu 180 bin ile 8 bin arasında değişen 21 şehir var. Nüfusun %62 si şehirlerde yaşıyor.İnsan Ulan Batur’dan 15 dk uzaklaşınca işte Moğolistan’a geldim diyor.Uşsuz bucaksız çayırlar, stepler yeşil bir deniz gibi, bir sonsuzluk duygusu, dünyanız değişiyor bir anda.Nüfusun %30(yaklaşık 1 milyon kişi) halen ger çadırlarında göçebe hayatı yaşıyor, yılda 4-5 defa yer değiştiriyorlar.. Yemyeşil steplere ger çadırları çok yakışıyor, uzaktan ger yaşamı hoş görünüyor. Genelde ailenin 2 veya 3 çadırı var, istisnasız tüm çadırlarda güneş paneliyle elektrik üretiliyor, televizyonları cep telefonları arabaları,bir çoğunun kamyoneti ve motorsikleti, çocukların bisikletleri hatta bir kaç çadırda çocuklar için şarjlı araba bile gördüm. Bu ailelerin çok büyük sürüleri var, at, inek,koyun, keçi, uçsuz bucaksız steplerde sürüleri gütmek için at, bazen de motosiklet kullanıyorlar. Yürüyebilen herkes kadın-erkek ata binebiliyor, 5-6 yaşında çocukların at sırtında sürü güttüklerini gördüm. En yakın komşuları 1-2 km uzaklıktaki diğer ger çadırı, sanırım her ailenin sürüsü rahat otlasın ve sürüler karışmasın diye aileler birbirine çok uzak yaşıyorlar.Bir ger çadırının kurulup sökülmesi 1 saat sürüyormuş. Çadırın tam ortasında demir bir soba, borusu dümdüz dışarı çıkıyor, kapının tam karşısında bir sunak üzerinde buda heykeli aile resimleri ve üzeri işlemeli bezle örtülü televizyon duruyor. Sağ ve solda karşılıklı iki divan-yatak, ortada büyükçe bir sehpa ve tabureler var. Ahşaptan olan mobilyalar genelde sarı turuncu renklerde ve üzerleri renkli resimlerle süslenmiş. Çadıra konuk olduğunuzda hemen ikram başlıyor, kızarmış hamur,kurutulmuş lor gibi bir peynir,kurutulmuş yoğurt ve kaymak tabakları sehpanın üzerine diziliyor.Konuklar kapıda karşılanıyor ve yine kapıda uğurlanıyor.Ülkede okuma yazma oranı %98; okula gitme yaşı 6; lise eğitimi zorunlu. Eğitim ücretsiz, hatta ger çadırlarında yaşayan ailelerin çocuklarına yatılı okuma imkanı var. Devlet hastanelerinde sağlık hizmeti ücretsiz; devlet ger çadırlarında yılda bir sağlık kontrolu yapmaya çalışıyormuş. Günde 15 siyasi gazete yayınlanıyor ve 9 siyasi parti var.Ortalama çalışan ücreti 350 $ ; çoğu çalışan devlet memuru, çalışan ücretleri arasındaki fark çok azmış, bir doktor ve temizlik görevlisi az farkla aynı maaşı alıyormuş. Buğdayın çoğu kolhoz adı verilen devlet çiftliklerinde yetiştirilmekte, fakat hayvan yemi, şimdi solhoz adı verilen kollektif çiftliklerde üretilmekteymiş. Maden kömürü, bakır, molibden, kalsiyum klorür,işlenmiş et en önemli ihraç ürünleri ve ihracatının %75i Rusya’ya gidiyor.Orhun Yazıtları, bugünkü Moğolistan’da, Baykal Gölü’nün güney bölgesinde, Orhun Nehri vadisinde,Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Orhun alfabesi ile Göktürkler tarafından yazılmış yapıtlardır. Bilge Kağan ve Kül Tigin yazıtlarını Yollıg Tigin yazmıştır. Yollığ Tigin aynı zamanda Bilge Kağan'ın yeğenidir. Yazıtlarda bu abidelerin sonsuzluğa kadar kalması temennisi ile "Bengü Taşlar" denmiştir.Moğolistan 3 milyon nüfusu 1,5 milyon km2(Türkiye’nin iki misli) yüzölçümü ile dünyanın nüfus yoğunluğu en az ülkesi. Denize sahili olmayan ülkenin iki komşusu var, kuzeyde Rusya, güneyde Çin. İki süper güç arasında kalmış yani.Ülke yönetiminde komünizm hala hakim ise de ülkeyi 1921-1990 arasında tek parti olarak yöneten Moğolistan Devrimci Halk Partisi kendi bünyesinde köklü değişiklikler yapmış serbest piyasa ekonomisini benimsemiş, 1990 sonrasındaki çok partili parlementer sistemle yapılan seçimlerde zaman zaman koalisyon içinde yer alsa da halen iktidarını korumaktadır. (2012 de %46 oy almış)






















































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder