
O KADIN- ELLE
Yönetmen Paul Verhoeven
Orta yaşlarını yaşayan Michèle görünüşte yıkılmaz bir kadındır. Başarılı bir şekilde yönettiği bir video oyunu şirketinin başındadır. Acımasız kurallarını iş hayatına olduğu gibi aşk hayatına da yansıttığı için kocasından ayrılmıştır ve bekar bir hayat sürmektedir. Ancak günün birinde Michèle'in hayatı kökünden değişir. Tanımadığı bir saldırgan tarafından evinde cinsel saldırıya uğraması Michèle'in hayatında yeni bir evreyi tetikler. Michèle'in yeni amacı bu kimliğini bilmediği adamı bulmaktır. Bu arayış zamanla hem kurban hem de saldırgan için her an kontrolden çıkabilecek bir kedi-fare oyununa dönüşür...
Paul Verhoeven'ın yönetmenlik koltuğunda oturduğu Elle'in başrollerinde Isabelle Huppert, Christian Berkel, Anne Consigny, Virginie Efira yer alıyor.
....................................................................
OYUN EVİ
Yönetmen David Mamet
Ünlü oyun ve senaryo yazarı David Mamet’in büyük övgülerle karşılanan ve artık klasikleşen ilk filmi Oyun Evi’nde, bir kadın psikiyatr, aynı zamanda bu alandaki eserleriyle de çok saygın bir yerdedir. Ama, ona çeşitli sorunlarını anlatan bir hastasına ilgi duyup onun özel ve de gizemli hayatına karışınca, başına gelmedik bela kalmaz...
..................................................................................................................
Yönetmen David Fincher
Tüm hayatını kontrol ederek yaşayan Nicholas Van Orton, engel olunamaz bir kontrolsüzlük ile karşı karşıya gelmek üzeredir. Hayatındaki başarıları, insanlarla ilişkileri ve huzurlu hayatı alacağı bir doğum günü hediyesi ile beraber değişecektir. Kardeşi Conrad, Nicholas’a sonunda çok büyük bir ödülün olduğu bir oyun hazırlar. Bu esrarengiz oyun bir süre sonra oyun olmaktan çıkacak ve Nicholas’ın tüm kararlarının tamamen gerçek bir şekilde yansıdığı bir ölüm kalım mücadelesine dönüşecektir. Orton oyuna başlarken, tüm bunlardan habersizdir.
Amerikan sinemasının son döneminin en önemli yönetmenlerinden biri olarak kabul edilen David Fincher’ın ilk filmlerinden olan Game, Michael Douglas, Sean Penn ve Deborah Unger’li kadrosuyla da ayrıca dikkat çekiyor.
......................................................................
SADECE AŞIKLAR HAYATTA KALIR
Yönetmen Jim Jarmusch

......................................................................................................................................
BİTMEYEN GECE
Filmde Grönland’ın acımasız iklim şartlarında birbirinden tamamen farklı iki kadının birlikte verdiği yaşam mücadelesi anlatılıyor. Filmin konusunun yayınlanan özeti ise şöyle: Josephine Peary (Juliette Binoche) olgun, mağrur ve naif bir kadındır aynı zamanda buzullara büyük ilgisi olan maceracı eşi Robert Peary‘e de delicesine aşıktır. Robert ise mutluluğun buzullarda olduğuna inanır ve maceralarını yüksek kesimin konforuna tercih eder. Josephine Robert için söz konusu kendi hayatı olsa bile her türlü tehlikeye göğüs germeye kendisini hazırlamıştır.
............................................................................
PRENSİM
Her aşk, zaman içerisinde bir enkaza dönüşmez mi? Ödüllü yönetmen Maïwenn’in son filmi, bildiğiniz aşk filmlerine pek benzemiyor. Cannes Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanan film; acı ve özlem, tutku ve ihanet arasında gidip gelen fırtınalı ve sıra dışı bir ilişkiye odaklanıyor. Bir tarafta düzenli hayatıyla istikrarlı bir avukat olan Marie-Antoinette, diğer tarafta ise karizmatik, özgür ruhlu, kadın avcısı Georgio. İdealize edilmiş bir aşk mefhumunu ve beyaz atlı prens kavramını sorgulayan film, klişelerden uzak durarak bir ilişkinin duygusal türbülanslarını son derece cesur bir şekilde perdeye taşıyor. Variety’nin “Jules ve Jim” kadar ultra-romantik olarak nitelediği filmin başrollerini Emmanuelle Bercot, Vincent Cassel ve Louis Garrel paylaşıyor.
CENNET BEKLESİN
Yönetmen: Marie-Castille Mention-Schaar
Babası Arap ve annesi de Fransız olan 17 yaşındaki Sonia terörist gruplara katılmak için Suriye’ye gitmeye hazırlanmaktadır. Ancak Fransız yetkililere yakalanması sonucunda yaşı küçük olduğu için Sonia’ya ev hapsi verilir. İyi seyirler…
.................................................
YÜCE SEZAR
Yönetmen Joel Coen, Ethan Coen
Film şirketleri için çalışan Eddie Mannix adındaki bir adamın öyküsünü anlatan film, Mannix ekseninde dönemin Hollywood dünyasına mizahi bir bakış getiriyor. Bir stüdyo organizatörünün karşılaştığı pek çok

......................................................................
BABADAN OĞULA
Yönetmen Derek Cianfrance

Bu teklif tek amacı karısı ve çocuğu için daha iyi bir hayat sağlamak olan Luke'u hırslı polis memuru Avery Crossile karşı karşıya getirecektir. Polis departmanının şefi olan Deluca ile mücadele eden Avery de, ailesi ve işi arasındaki hassas dengeleri korumaya çalışmaktadır...
Başrollerde Ryan Gosling, Bradley Cooper ve Eva Mendes'i seyredeceğimiz filmin yönetmenliğini ise Derek Cianfrance üstleniyor.
.............................................................................
PARALEL EVREN
YönetmenTOM KINGSLEY, WILL SHARPE

.........................................................................
Zebercet, ismini ilginçliğinin aksine, eski bir otelde müdürlük yapan sıradan bir adamdır. Görünürde hiçbir sorunu olmayan bu adamın içinde fırtınalar kopuyordur aslında. Her gün kendisiyle ve hayatla savaşır gizliden gizliye. Takıntılar edinmiştir bu yüzden Zebercet. Bu takıntıların en büyüğü ise yoldadır. Bir gün otelin kapısından giren güzel bir kadın, Zebercet'in en büyük tutkusu, en büyük saplantısı olur. Kadın otelden ayrılır ve bir hafta sonra tekrar geleceğini söyler. Bir hafta boyunca bekler adam, kadının kaldığı odaya müşteri almaz, titizlikle düzenler. Kadının ağzından çıkan birkaç kelime kafasının içinde dönüp durur. Geleceği gün heyecanla bekleyen Zebercet düş kırıklığına uğrar, kadın gelmemiştir.
1970’ler Türkiye’sinin barış ve huzur dolu Ege kasabalarından birinde ailesi ile beraber yaşayan Adem, zeki ve çalışkan bir öğrencidir. 5.sınıfı yeni bitiren Adem, yaz tatilini boş geçirmek istemez ve ailesine Gazozcu Cibar Kemal Usta ile çalışmak istediğini söyler. Zor da olsa ailesinden izni koparan Adem gazozcu çırağı olarak çalışmaya başlar. Ramazan ayının başıdır ve Adem camide imamın oruç ile anlattıklarını üzerine alınır, üstelik Berna da oruç tutacaktır. Küçük olduğu için oruç tutmasına izin vermeyen ailesinden gizli oruç tutmaya başlar fakat Ege’nin yaz sıcağında, bir yandan da gazoz satarken oruç tutmak hiç de kolay değildir. Hele de bozmanın kefareti 61 gün iken ve Berna’nın aslında direk orucu tuttuğunu öğrenmişken! Susuzluk ve açlık onu çok yormuştur, seraplar görmeye başlar. Adem’in yaşadığı bu zorluklar, onu bir maceranın içine sürükler. Bitmek bilmeyen bu uzun gün, Gazozcu Ustası Cibar Kemal ve Adem için nasıl tamamlanacaktır? Filmin yönetmeliğini ve senaristliğini Yüksel Aksu üstleniyor.
Güzel insan, başarılı yönetmen Yüksel Aksu'nun, biraz bisiklet hırsızları, biraz da Latin Amerika'nın naif filmlerini çağrıştıran bu sımsıcak yapım, Yeni Türk Sineması'nın nadide örneklerinden. 1990’lı yıllarda Ege’deki küçük bir kasabada dondurmacı olan Ali Usta, yakın çevresinin alaycı eleştirilerini duymazdan gelerek büyük dondurma şirketleriyle mücadele için kolları sıvamıştır. Yerel televizyona reklam filmi çektirmenin yanısıra, kredi ile bir de motosiklet satın alır. Motorun arkasına monte ettiği uydurma römorkuyla, peşinde dondurmaya aç ve çulsuz bir çocuk çetesi olduğu halde köyleri dolaşıp promosyona başlar.
Onlar şehir hayatının kargaşadan muzdarip, bütün bu kaostan kaçmaya çalışan bir grup yeşil çevreci; doğa ile dost, doğaya zarar veren her şeye düşman bir avuç idealist yeşilci.
Yönetmen Werner Herzog
Film, yazar, gezgin, arkelog, araştırmacı ve aynı zamanda 20 yy. sonunda İngiliz İmparatorluğu'nda siyasi bir figür olan Gertrude Bell'in hayatını bilinmeyen yönleriyle beyazperdeye taşıyor. Meraklı ve maceracı bir kadın olan Gertrude İngiltere’nin dışındaki hayata merak duyar ve görmek ister. Elçilikte görevli olarak Tahran’a gider, burada elçilik sekreteri Henry Cadogan’a aşık olur. Bu aşk yanlış anlaşılmış kişilerle birlikte hayat boyu sürecek bir maceranın başlangıcı olacaktır. Filmin senaristliği ve yönetmenliği Werner Herzog’a aitken, başrolde Nicole Kidman yer alıyor. Kadronun diğer yıldızları ise Robert Pattinson, Damian Lewis, James Franco ve Christopher Fulford.
ANAYURT OTELİ
Yönetmen Ömer Kavur

Sinemamızın en önemli yapıtlarından biri olan Anayurt Oteli, Yusuf Atılgan'ın aynı isimli yapıtından Ömer Kavur tarafından sinemaya uyarlanmıştır.
.............................................................................
İFTARLIK GAZOZ
Yönetmen Yüksel Aksu

..................................................................................
DONDURMAM GAYMAK
Yönetmen Yüksel Aksu

Yüksel Aksu’nun, Muğla halkının içten katılımıyla gerçekleştirdiği bu samimi filmi, 25. İstanbul Film Festivali’nde de oldukça sıcak karşılandı ve Jüri Özel Ödülünü kucaladı. Dondurmam Gaymak'ın en büyük diğer bir özelliği de, dev şirketlerin tahakkümünü komik bir dille eleştirmesi ve kaybolmaya yüz tutan küçük esnafın, mahalle değerlerinin sorunlarına sahip çıkmasıdır.
..............................................................
ENTELKÖY EFEKÖY’E KARŞI
Yönetmen Yüksel Aksu

hep beraber Ege’nin o güne kadar sakin hayat süren bir köyünde, komün şeklinde yaşayabilecekleri yeni bir köy inşa etmeye girişirler.
Şehirli çevrecilerin oraları bırakıp, kendi köylerine geldiğini gören yerel köy halkı ise kurak tarlalarını ve eski evlerini bu idealist kentlilere olduğundan pahallıya sattıkları için gidişattan oldukça memnundur.
Fakat bölgeye kurulması planlanana termik santral kararı köyün yeni sakini olan çevrecileri bir anda ayağa kaldırır. Tarımdan umudu kesen köylüler yeni iş imkanları doğacağı için sevinirken, ekolojistler santrala tamamen karşıdırlar. Termik santral iki 'köyün' arasını açacak, karşılıklı protestolara kadar giden renkli günlere sahne olacaktır...
................................................................
ÇÖL KRALİÇESİ
ÇÖL KRALİÇESİ

.............................................................................
SUSUZLUK
Bir anne, baba ve onların 16 yaşındaki oğulları köyün sonundaki tepede yaşarlar. Geçimlerini bir otelin çarşaflarını yıkayarak kazanırlar. Su kaynağının tutarsız akmasından dolayı genellikle kendilerini, susuz buluyorlar. Sondaj işçisi olan baba kız, su sorununu çözmek için köye gelirler. Harmoni içinde yaşayan aile parçalara bölünür. Herkes birini seviyor ya da nefret ediyor. Aşka duydukları susuzluk o kadar büyüktür ki bunu sadece ölüm söndürebilir. Jajda, Bulgar yönetmen Svetla Tsotsorkova’nın ilk filmidir.
..............................................................................
SENİ SEVİYORUM HEDİ
Filmin hikâyesi Tunus’ta, Yasemin Devrimi’nin beş yıl sonrasında geçiyor. Büyük hayalleri olan Hedi genç bir adamdır. Hedi, Tunus’un sosyal kulları ile tek başına mücadele eder. Annesi Hedi hayatı ile ilgili kararlar vermeye çalışırken, Hedi, Rym ile tanışır ve kendi ait olduğu dünyadan daha farklı bir dünya keşfeder. Filmin başrollünde dikkat çeken oyunculuğuyla Majd Mastoura yer alıyor. Aynı zamanda Tunuslu yönetmen Mohamed Ben Attia’nın ilk uzun metraj filmidir.
.................................................................
Yönetmen Clint Eastwood
Aslında Butch karakteri için Denzel Washington ilk başta düşünülse de, sonraları bu rol için Clint Eastwood'un kollarını sıvadığını biliyoruz. Filmde, Butch Haynes ve partneri Terry Pugh'ın Huntsville Hapishanesi’nden kaçtıktan sonraki sıradışı serüvenleri konu ediliyor. Bu iki kafadar, girdikleri evdeki küçük çocuğu rehin almıştır. Sorun şu ki, Terry Philip Perry ismindeki çocuğa sert davranır ve buna katlanamayan Butch Terry’i öldürmek zorunda kalır. Daha sonra çocuğu da alıp kaçmasıyla olaylar gelişecektir... Butch ve Philip, beraber seyahat ettikçe birbirlerini tanıyacaklar ve Butch, ailesi tarafından hemen hemen eğlenceli hiçbir şey yapmasına izin verilmemiş Philip için daha önce sahip olmadığı bir rol modeli olacaktır. Bu arada peşlerinde de Texas Korucusu 'Red' Garnett ve suç bilimci Sally Gerber vardır. Kusursuz Dünya, Clint Eastwood’un etkileyici anlatımı ve Kevin Costner ile küçük oyuncu T.J. Lowther arasındaki uyumla en iyi Eastwood dramlarından birine dönüşüyor.
...............................................................
11 DAKİKA
Yönetmen Jerzy Skolimowski
Kontrolden çıkmış kıskanç bir koca, onun seksi aktris eşi, bir âdi Hollywood yönetmeni, pervasız uyuşturucu kuryesi, yolunu kaybetmiş genç bir kadın, eski bir mahkûm olan sosisli sandviç satıcısı, yaşlı bir eskiz artisti, telaşlı sağlık görevlileri ve bir grup aç rahibe… Hayatları ve aşkları birbirine dolanmış çağdaş kentlilerin tipik bir örneği… Her an her yerde her şeyin olabileceği tekinsiz bir dünyada yaşarlar. 11 dakika içinde pek çok kaderi belirleyecek beklenmedik olaylar zinciri yaşanır.
Yönetmen : Salvador Del Solar
Yayından Kalkacağı Tarih : 30.11.2017
Goya ödüllerinden aldığı adaylığın yanı sıra, Toronto Film Festivali'ne de konuk olan yapım, ülkemizde de Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali bünyesinde yer aldı. Harvey Magallanes hayatını Lima sokaklarında taksi şoförlüğü yaparak hayatını kazanan eski bir askerdir. Hayatının dengesi, bir gün kuaför salonu işleten Celina'nın geçmişindeki bazı karanlık sırları öğrenince, bozulacaktır…
.....................................................................
Yönetmen Asghar Farhadi
Arthur Miller’ın "Satıcının Ölümü" oyununu sahneye koyan tiyatrocu çift Rana ve Emad, Tahran'ın merkezinde yeni bir apartmana taşınır. Ancak Rana, burada taşındıkları yerin eski kiracısıyla bir sorun yaşar ve biri tarafından saldırıya uğrar. Emad, travmasını sessizce atlatmaya çalışan Rana’nın aksine intikam alma yoluna gidecektir ve bu yaşadıkları olay ikilinin hayatını dramatik bir şekilde değiştirecektir...
Yönetmenliğini ve senaristliğini Oscar ödüllü İranlı yönetmen Asghar Farhadi'nin üstlendiği filmin başrolünde Shahab Hosseini, Taraneh Alidoosti ve Babak Karimi yer alıyor.
........................................................................
YAKIN PLAN
Bazen ortak ilgi alanları insanları umulmadık yerlerde ve biçimlerde kesiştirir. Hele ki bu bir sanatsa. Bir yönetmenin hayranlarından olan Ali, onun filmleştirdiği eserini bir yolculuk sırasında okurken, bunu fark edip aşırı derecede ilgi gösteren bir yolcu ile tanışır. Yönetmen Mohsen Makhmalbaf’ın hayranı olan bu kadın, aynı duyguları paylaştığını tahmin ettiği bu kişi ile sohbet etmek ister. Bu ilgiden hoşlanan Ali, kendini yönetmenin adı ile tanıtır. Hatta yeni film çalışmalarından söz eder. İran’ın en zengin ve tanınmış ailelerinden birine mensup olan kadının hayatına süzülerek kendi filmini yapmak için bir kapı arar. Elbette ki yalan, eninde sonunda ortaya çıkacaktır.
..........................................................................
Yönetmen Abbas Kiarostami
Bay Badii arabasıyla bir yola çıkmıştır. Bu yolculuğun amacı bellidir. Badii, kendisini öldürmek için ikna edeceği bir adam bulacaktır ve bu iş için ona para verecektir. Önce bir Kürt asker bulur, daha sonra Afgan asıllı bir öğretmen ve en sonunda da ihtiyar bir Türk... En sonunda aralarından birine teklifini kabul ettirecektir. Ancak tüm bu boşvermişliğine rağmen halen öğrenmesi gereken çok şey vardır.
Kiarostami filmografisinin en değerli yapıtlarından biri olan Kirazın Tadı, gösterildiği birçok festivalden ödüllerle dönmüştü.
..........................................................................
Laure 10 yaşında henüz cinsiyetinin farklılıklarını taşımayan bir kız çocuğudur. Kızların elbiseleri yerine erkek çocuklar gibi giyinen Laure yeni taşındıkları mahallede kendisini bir erkek ismiyle Mickaël olarak tanıtır. Kendi yaşlarında güzel bir 'kız çocuğuna' verilen bu cevap Laure'nin yeni kimliği olur ve kimse onun gerçek bir kız olduğunu bilmezken Mickaël/Laure erkek çocuklar gibi futbol oynayarak, yalanlarla yeni arkadaşlar edinir.
EVEREST
Yönetmen Baltasar Kormákur
ERKEK FATMA TOMBOY
Yönetmen Céline Sciamma

Çocukça yöntemlerle saklamaya çalıştığı cinsel kimliği ve söylediği yalanlar çok geçmeden su yüzüne çıkacaktır.
Dünya prömiyeri Şubat 2011'de Berlin Uluslararası Film Festivali'nde yapılan ve Cannes'dan New York'a gezmedik festival bırakmayan, özellikle LGBT festivallerinden ödüllerle dönen yapımın senaristliğini ve yönetmenliğini Fransız sinemacı Céline Sciamma üstleniyor.
Başroldeki Zoé Héran da dahil olmak üzere hemen hemen hepsi amatör çocuk oyunculardan oluşan kadrosuyla film yurt dışı eleştirmenlerden tam puan almayı başarmış bir yapım.
……………………………………………………
BROKEN TOWER
33 yaşında intihar ederek yaşamına son veren Amerikalı çağdaş şairlerden Hart Crane'in biyografik öyküsünün beyazperdeye taşındığı filmin yönetmenliğini başrolde Crane'i de canlandıran James Franco üstleniyor.
James Franco bundan önce Rob Epstein ve Jeffrey Friedman beraber imza attıkları Howl filminde Beat kuşağının ünlü şairi Allen Ginsberg'i canlandırmıştı. Broken Tower filminin senaryosu ise yazar Paul Mariani'nin kaleme aldığı biyografik romandan gene Franco tarafından uyarlandı. Aktör James Franco'nun çektiği bazı kısa filmlerden sonra kamera arkasına geçtiği önemli filmlerden olan Broken Tower için yurtdışı beklentileri de yüksek…
…………………………………………………………..
Yönetmen Miraz Bezar
Güneydoğu'nun kaderi üç kelime ile özetlenebilir: Kan, Şiddet ve Gözyaşı. İşte bu sarmal dahilinde, Diyarbakır Batman yolunda, karanlık bir Mayıs gecesinde, on yaşındaki Gülistan'ın ve kardeşi Fırat'ın hayatı acı bir şekilde değişir. Gazeteci olarak çalışan babaları ve anneleri çocukların gözleri önünde katledilirler. Geriye sadece Gülistan, Fırat ve annelerinin kollarında ağlayan altı aylık kız kardeşleri Dilovan kalır. Bu "faili meçhul" cinayet sonrasında artık çocukların tek akrabaları olarak teyzeleri Yekbun kalmıştır. Ama kısa bir süre sonra teyzeleri de kaybolunca, Gülistan ve Fırat, tamamen kendi başlarına kalırlar.
……………………………………………………………

Yönetmen Baltasar Kormákur
Everest'e tırmanmakta olan iki ayrı dağcı ekibinin karşılaştığı yoğun kar yağışı, büyük bir felaketin habercisi olur. Kar fırtınası her zamankinden daha şiddetlidir ve herkes için büyük bir hayat mücadelesi başlamış olur. 1996 yılında Everest'te meydana gelen gerçek bir hikayeden konusunu alan filmin yönetmeni Baltasar Kormákur. Filmin başrollerini ise Jake Gyllenhaal, Josh Brolin, John Hawkes ve Jason Clarke gibi ünlü isimler paylaşıyor.
……………………………………………………………
ALLAH İZİN VERİRSE
Senarist Edoardo Maria Falcone’nin ilk yönetmenlik denemesi Allah İzin Verirse'nin başkarakteri başarılı ve kibirli olan ateist bir kalp cerrahı olan Tomassa, aile ilişkileri konusunda işinde olduğu kadar iyi değildir. Karısıyla arası son zamanlarda bozuktur, kızının da hayatta hiçbir amacının olmamasına katlanamaz ve bütün umudunu kendisi gibi cerrah olmasını beklediği oğluna bağlamıştır. Ancak oğlu tüm hayatını değiştirecek bir karar verdiğini söyler. Tomasso'nun oğlu bie rahip olmaya karar vermiştir.
........................................................
Irene, başlangıçta zengin yaşama aşık bir kadındır. Büyük bir otelde garson olarak çalışan Jean’ın mesleği hakkında yanılıp da onu aslında bir milyarder zannedince peşine düşer. Jean, sadece sıradan hayat yaşamakla kalmaz bir de kendi halinde bir tiptir. Irene, gerçeği keşfettiği anda tüymeye çalışır fakat ateş bacayı sarmıştır. Jean onu bırakmak istemez. Öyle ki Irene’nin peşinden Fransa’ya kadar yollara düşer. Onu kaybetmemek uğrunda Irene’nin istediği gibi yaşamaya çalışır ki bu durum kendisine tamamen yabancı bir haldir. Yine de Irene’nin yönlendirmeleri ile bu alanda ilerlerken ikili birbirlerine daha da fazla alışıp yakınlaşırlar.
8 Mayıs 1945 tarihi, Zafer Günü olara kutlanmaktadıt. II. Dünya Savaşı’nın resmen sona erdiği gübüb ertesinde yapılan bu büyük kutlama sayesinde, altı yıllık çetin bir mücadele sonlanmış ve artık insanlarım geleceğe umutla bakmayı istedikleri bir dönem başlamıştır. Zafer Günü Kutlamaları ile birlikte, geçmişteki tüm tatsızlıklar geçmişte kalacaktır.
ZENGİN AVCISI
Yönetmen Pierre Salvadori
…………………………………………………………………..
KAÇAK PRENSES
Yönetmen Julian Jarrold

…………………………………………………………………
GÜNEŞ İMPARATORLUĞU
Jim Graham, ailesiyle birlikte Şanghay’da iyi koşullarda bir yaşam sürmektedir. Fakat İkinci Dünya Savaşı’nın bütün dünyayı saran ateşinden Şanghay da kurtulamaz ve Japonya tarafından işgal edilir.
İşgal sonucu değişen bütün hayatlar gibi, Jim ve ailesi için de herşey altüst olur. Anne ve babasından koparılarak Japonya’daki bir toplama kampına götürülen Jim, sahip olduğu müthiş hayal gücüyle yaşadığı korkunç ortamı, bir maceranın parçası haline getirmeye çalışır ama koşulların sertliği, Jim’in hayal gücünün bile başa çıkamayacağı kadar keskindir.
Steven Spielberg’in, J.G. Ballard’ın yarı otobiyografik romanından uyarlayarak çektiği Güneş İmparatorluğu’nda Christian Bale, on üç yaşındaki haliyle izleyici karşısında. İleriki yıllarda şekillenecek başarılı kariyerin ilk sinyallerinin bu filmde yoğun bir şekilde hissedildiğini söylemek mümkün.
……………………………………………………………….
ROMA’DA AŞK BAŞKADIR
New York’lu bekar anne Maggie, sorunlu kızı Summer’la baş başa vakit geçirmek için İtalya tatiline çıkmaya karar verir. Gençlik yıllarını geçirdiği Toskana’ya vardıklarında ilk aşkı Luca’yla karşılaşan Maggie, Luca’nın evli olmadığını öğrenince heyecanlanır. Luca’nın çılgın annesi Carmen, Roma’daki sevgilisiyle gizlice evlenme planları yaparken, bu tatile zorunlu olarak gelen Summer ise bir an önce New York’a dönmek istemektedir. İkisi işbirliği yaparak gizlice Roma’ya kaçar. Maggie ve Luca da onları aramak üzere Roma’ya doğru yollara düşer.
……………………………………………………………………..
EKŞİ ELMALAR
Sert mizacıyla tanınan Belediye Reisi Aziz Özay'ın kent çapında meşhur iki özelliği daha vardır: Biri herkesin imrendiği meyve bahçesi, ikincisi de evlenme çağına gelmiş, birbirinden güzel 3 kızı. Kasaba merkezine inmeyen, insan içine çok çıkmayan kızların taliplisi ise çoktur. Aziz Bey'in eşi Ayda ve kızları Muazzez, Türkan ve Safiye'nin öyküleri 1970'li yılların sonunda Hakkari'de başlar ve 1990'lı yılların sonunda Antalya’ya dek uzanır...
İnsan ilişkileri ve insanın kendini keşfetmesi hakkında bir film olan Ay Işığı, genç siyahi bir adamın çocukluğundan yetişkinliğe kadar Miami'nin zor bir mahallesinde, hayatta kendine yer edinme savaşını ve büyüme hikayesini anlatıyor. Chiron'un hayatının 3 ayrı dönemini anlatan film kahramanın annesi ile ilişkisine, okul hayatına, romantik ilişkisine, iş hayatına ve uyuşturucu satıcılığı yapan Juan ile olan ilişkisine değiniyor.
Gerçek bir hikayeden uyarlanan Spotlight, taciz olayıyla gündeme gelen bir kilisenin kendini aklamaya çalışmasını ve bu tacizi aydınlatmaya çalışan Boston Globe gazetesi yazarlarını konu alıyor. Gazetenin yazarlarından oluşan “Spotlight” takımı, Katolik Kilisesi’ndeki taciz iddilarıyla ilgili eski defterleri deşer. Bir senelik araştırmaları sonucunda, Boston’ın üst düzey dini, yasal ve idari birliğine ait on yıllarca gizlenen gerçeklere parmak basılır. Yeni atanan genel yayın yönetmeni Marty Baron 2001 yazında Globe’un başına geçmek üzere Miami’den geldiğinde, ayağının tozuyla Spotlight ekibini, 30 yıl boyunca düzinelerce çocuğa cinsel istismarda bulunmakla suçlanan yerel bir rahip hakkındaki bir makaleyi takip etmekle görevlendirir. Boston’da Katolik Kilisesi’ni hedef almanın çok büyük yankı uyandıracağını bilen Spotlight editörü Walter “Robby” Robinson, muhabirler Sacha Pfeiffer (Rachel McAdams) ve Michael Rezendes ve araştırmacı Matt Carroll davaya daha derinlemesine dalmaya karar verirler. Başrollerini Mark Ruffalo, Michael Keaton, Rachel McAdams, Liev Schreiber, John Slattery, Stanley Tucci, Brian d’Arcy James ve Billy Crudup’ın paylaştığı filmi Tom McCarthy ve Josh Singer kaleme aldı.
AMERİKAN MASALI
Gitty,11 yaşında genç bir kızdır. Çok sevdiği babası, çiftliklerini kurtarmak için zengin bir iş adamını çiftliğin silosunda saklar. Gitty bunu öğrendiğinde adamın hayatını kurtarmak ile bu eylemden dolayı ailesini korumak arasında bir seçim yapmak zorundadır. 2016 yapımı American Fable, 1980'lerin Amerika'da Orta Batı kırsalında, karanlık ve bazen büyülü bir dünyada yaşayan cesur bir kız hakkında yapılmış masalsı bir gerilim filmidir. Anne Hamilton tarafından yazılıp yönetilen filmde, Peyton Kennedy, Richard Schiff, Kip Pardue, Marci Miller, Gavin MacIntosh ve Zuleikha Robinson oynuyor.
EKŞİ ELMALAR
Yönetmen Yılmaz Erdoğan

Yılmaz Erdoğan'ın yazıp yönettiği filmin başrollerinde Zeynep Farah Abdullah, Şükran Ovalı ve Songül Öden yer alırken kadroda kendilerine Şükrü Özyıldız, Fatih Artman, Ersin Korkut, Caner Cindoruk, Cezmi Baskın ve Aziz Özay rolünde Yılmaz Erdoğan eşlik ediyor. Filmin yapımcılığını ise BKM üstleniyor.
……………………………………………………….
AYIŞIĞI
Yönetmen Barry Jenkins

Onlarca ödüle ve adaylığa layık görülen filmin yönetmenliğini ve senaristliğini Barry Jenkins üstleniyor. Oyuncu kadrosunda ise Mahershala Ali, Shariff Earp, Duan Sanderson Janelle Monáe ve Naomie Harris gibi isimler bulunuyor.
………………………………………………………
SPOTLİGHT
Yönetmen Tom McCarthy

……………………………………………………..
AMERİKAN MASALI
Yönetmen Anne Hamilton,

.............................................................................................
AZGELİŞMİŞLİĞİN ANILARI
Bu unutulmuş başyapıt, sadece Küba sinemasının değil politik sinema tarihinin de kilometre taşlarından biri. Fidel Castro’nun Küba’sına son derece çarpıcı bir bakış atan film, meselesini şablonlar üzerinden basite indirgemiyor ve kolay cevapların peşinde koşmuyor. Alea’nın biçimsel olarak yenilikçi, arayış içerisindeki sinema dili, toplumsal değişimlerin karmaşık doğasını perdeye yansıtmak için güçlü bir araç hâline geliyor. Martin Scorsese’nin The Film Foundation’ı aracılığıyla restore edilen yapıt The Guardian’ın belirttiği gibi 'sinema tarihinin en iyi filmlerinden biri'.
Yönetmen Tomas Gutierrez Alea'yı Çilek ve Çikolata adlı filmden de tanıyoruz.
AZGELİŞMİŞLİĞİN ANILARI
Yönetmen: Tomás Gutiérrez Alea

Yönetmen Tomas Gutierrez Alea'yı Çilek ve Çikolata adlı filmden de tanıyoruz.
....................................................................
Ünlü yazar Ernest Hemingway'in hayatını konu alan Papa Hemingway in Cuba isimli film seyirciyle buluşmaya hazırlanıyor.Çanlar Kimin İçin Çalıyor, Silahlara Veda, İhtiyar Adam ve Deniz gibi başyapıtlara imza atmış olan dünyaca ünlü yazar, savaş yıllarındaki bir iki yıllık kesinti hariç, 1939-1959 yılları arasında Küba'da yaşamış, 1959 Devrimi'nden sonra da ülkeye gidip gelmeye devam etmişti. 2012 yılında Philip Kaufman, Hemingway'in Martha Gellhorn ile yaşadığı fırtınalı aşkı konu alan filmi 'Hemingway & Gellhorn' ile ünlü yazarın yaşamının bir bölümünü sinemaya aktarmıştı. Bu defa ise yönetmen Bob Yari, Hemingway'in yaşamından hareketle 1959 Küba Devrimi günlerine odaklanacak.Filmin senaryosunu gerçek hayatta Hemingway'i tanımış gazeteci Denne Bart Petitclerc kaleme almış, hatta filmde bahsi geçen gazeteci de kendisi.
TUZ VE ATEŞ
PAPA HEMİNGWAY KÜBA’DA
Yönetmen: Bob Yari

..................................................................
GRÖNLAND’A YOLCULUK
GRÖNLAND’A YOLCULUK
Yönetmen: Sébastien Betbeder
Thomas ve Thomas, otuzlu yaşlarda iki başarısız aktör. Bir gün ani bir kararla, oturdukları Paris’ten Grönland’a, yalnızca helikopterle ulaşılabilen Kullorsuaq’a doğru yolculuğa çıkarlar. Burada Thomas’lardan birinin babası olan Nathan yaşamaktadır. İki Thomas, İnuit toplumunun yaşadığı bu ücra kasabada neredeyse tüm alışkanlıklarını ve aileden yemeğe kadar hayata dair değer yargılarını gözden geçirecektir. Sébastien Betbeder’in prömiyerini Cannes’da yapan filmi, baştan sona karla kaplı olmasına rağmen sıcacık, ziyadesiyle enerjik, kahkaha dolu bir "tatil" ve kültür çatışması komedisi.
………………………………………………..
TUZ VE ATEŞ
Alman sinemasının yaratıcı ustası Werner Herzog, Tuz ve Ateş’te kariyeri boyunca kurcaladığı doğa ve insan arasındaki yıkıcı çatışmayı bir kez daha merkeze alıyor. Filmde, bir çevre felaketini araştırmak için yola çıkan Birleşmiş Milletler ekibi doğa katliamının sorumlusu olan şirketin adamları tarafından kaçırılıyor. Herzog’un "sinemanın kurallarına uymayan bir gündüz düşü" olarak tarif ettiği filmin oyuncu kadrosunda Michael Shannon ve Gael Garcia Bernal de bulunuyor. Herzog, takipçilerini bir kez daha dünyayla ilgili benzersiz ve karanlık öngörüsüne ortak olmaya çağırıyor.
……………………………………………………
KRAL İÇİN HOLOGRAM
Yönetmen Tom Tykwer
Alan Clay, 54 yaşında Amerikalı bir işadamıdır. İşleri hiç de yolunda gitmemektedir ve iflasın eşiğine gelmiştir. Bu durumdan kurtulabilmek için Anthony, gençlerden oluşan bir takımla birlikte Suudi Arabistan'a gider. Anthony orada IT endüstrisi üzerine girişim fikirlerini paylaşmaya çalışır. Ama onun geleneksel düşünceleri artık yeterince karlı değildir. Kral Abdullah'a sunulmak üzere, geliştirdikleri yepyeni Amerikan IT teknolojisini tanıtmak üzere ekip bir araya gelmiştir. Bu teknoloji sayesinde şehri ekonominin merkezine dönüştürebileceklerdir. Kral Abdullah'ı gergin bir şekilde beklerken bir yandan da Suudi Arabistan'ın iklim koşullarına uyum sağlamaya çalışan ekibi bir sürpriz beklemektedir: Çinliler daha ucuza mal edilebilecek bir çözüm önermişlerdir. Ekibin bunu öğrenmesiyle rekabet başlamış olur.
İKİMİZİN YERİNE
Yönetmen Umur Turagay
Küçük bir kasabada yaşayan ve sürekli kendini tekrarlayan hayatının sırrını çözmeye çalışan Çiçek ailesinin kendisine dayattığı hayatın içinde sıkışıp kalmış genç bir kadındır. Hayata dair çözülmeyen soruları olan genç kadın kasabaya yeni gelen edebiyat öğretmeni Doğan ile karşılaşınca her şey değişir. Doğan bu yasak aşka ne kadar dirense de kendini Çiçek'e aşık olmaktan alıkoyamaz. İkili arasında büyük bir aşk başlar. Doğan ve Çiçek farklı hayatlarına rağmen birbirlerinin yaralarını sarmaya çalışırken bir ailenin de kaderini kökünden değiştirecektir...
Son dönemin en popüler isimlerinden ve sinema perdesinde ilk kez boy gösterecek olan Serenay Sarıkaya ve sinemaya uzun bir ara vermiş olan Nejat İşler'i başrollerine yerleştiren romantik yapımın yönetmenliğini Umur Turagay üstleniyor. Senaryosunu Pınar Bulut'un yazdığı filmin kadrosunda Zerrin Tekindor, İştar Gökseven, Merve Çağıran, Aslı Bekiroğlu ve Özgür Emre Yıldırım gibi isimler yer alıyor.
……………………………………………………………..

SONSUZLUK
Yönetmen Tran Anh Hung

BABAVE KIZ

ALMANLAR YUNANİSTAN'DA
Yönetmen:Aron Lehmann
AŞK SÜRÜŞÜ

BENİM ADIM FERUDUN
Yönetmen Çağan Irmak
AŞKIN KRALLIĞI
Yönetmen Amma Asante
1947 yılında Botsvana kralı Seretse Khama Londra'daki bir ofis çalışanı olan Ruth Williams ile tanışır. Farklı kültürlerden gelen ikili arasında hemen bir aşk oluşur. Ruth, Seretse'nin yeni dünya vizyonundan ve barış isteğinden çok etkilenirken, Seretse de onun bu dünyanın parçası olmayı istemesini çok önemli bulur. Savaş sonrası başlayan sosyal ayaklanma sırasında Ruth ve Seretse sistemi değiştirebilecek bir fırsat görürler. İkili birbirlerine ne kadar aşık olsalar da önlerindeki tek engel ailelerinin tepkileri olmayacaktır. İngiliz ve Güney Afrika devletleri de bu evliliğin karşısındadır. Zira çift ırkçılık konusuna dikkat çekerek barış yaymaya çalışmaktadır. Güney Afrika'dan İngiltere'ye ültimatom gelir; ya çift ayrılacaktır ya da Güney Afrika, İngiliz nükleer programı için hayati olan uranyum ve savaşın ardından rezervleri doldurmak için gereken altını İngiltere'ye vermeyecektir...

SİCİLYALI
MÜDAHELE
The Intervention filminin konusu, Dört çiftin konu alındığı filmde, bir çiftin ev kiralayarak herkesi bir araya toplamasıyla konu başlar. Bir araya gelmeleriyle beraber bazı farklılıklarda ortaya çıkacaktır.Kontrol delisi gelin adayı Annie, otuzlu yaşlarındaki arkadaş grubunu Jessie ve Ruby’nin evinde toplayarak Ruby ve onun iş delisi eşini, ilişkilerinin zehirleyici bir hal aldığına ikna etmeye karar verir. Ekibe daha sonradan Annie’nin yumuşak başlı nişanlısı, Jessie’nin partneri ve yirmi iki yaşındaki sevgilisiyle yaşama isteğini kaybetmiş Jack de katılınca ortaya kendi dertleri ve pişmanlıkları dışında her şeye müdahale eden bir güruh çıkar. Bizi acıtan şeyleri yapmaktan vazgeçmenin ne kadar da zor olduğunu gözler önüne seren DuVall’ın zekice bir araya getirilmiş karakterleri ve oyuncular arasında kurduğu denge daha ilk filminden farkını ortaya koyuyor.
ODA HİZMETÇİSİNİN GÜNLÜĞÜ
19. yüzyıl sonunda ve 20. yüzyıl başında yazar, gazeteci ve aktivist olarak faaliyet gösteren, siyasi görüşleri sürekli evrim geçirse de, sonunda anarşizmde karar kılan Octave Mirbeau’nun başyapıtı Oda Hizmetçisinin Günlüğü’yle yeraltına yolculuğumuzu sürdürüyoruz. Celestine sefil ve acılı bir çocukluktan sonra, geçimini sağlamak üzere oda hizmetçisi olarak ev ev dolaşmaya başlar. Mirbeau, feleğin çemberinden geçmiş bu açık sözlü genç kadının gözlemleri aracılığıyla, burjuva ve aristokrat ailelerin gizli yaşamına sızmamızı sağlıyor. Bizi gizli kusurları, açgözlülüğü, iflah olmaz ikiyüzlülüğü ve bütün sahte görüntüleriyle dönemin burjuvazisinin canlı örnekleriyle tanıştırıyor. O evlerin kibirli sakinlerinin çirkinliklerini, düşük ahlâklarını örten yaldızı haşin bir üslupla kazıyor. Cinsel saplantıların, hastalıklı ve örtük bir erotizmin kendini iyiden iyiye hissettirdiği bir dünyada buluyoruz kendimizi. Ancak Mirbeau efendilerle hizmetçileri birbirine bağlayan gizli kapaklı ilişkileri irdelerken, “al birini vur ötekine” diyor adeta. Hangi sınıftan olurlarsa olsunlar bütün karakterleri yazarın hışmından nasibini alıyor.Yayımlandığı günden bu yana mizah gücünden, yırtıcılığından ve gözüpekliğinden hiçbir şey yitirmeyen bu roman, anarşistçe bir öfkeyle o dönemi didik didik ederken, budalalığa ve ahlâksızlığa karşı yükselen bir çığlık adeta. Jean Renoir ve Luis Bunuel’in dikkatinden kaçmayan ve sinemanın bu iki büyük ustası tarafından iki kez beyaz perdeye uyarlanan bu başyapıt, özellikle nicedir böyle bir hiciv ziyafetinin özlemini çekenlere tavsiye olunur.
40 yaşındaki Lucas, geçirdiği zor boşanma döneminin ardından hayatını yeniden düzene koyabilmenin peşindedir. Kreşte bir iş bulur, yeni bir kız arkadaşı vardır ve ergenlik çağındaki oğluyla arasındaki sorunlu ilişkiyi onarmaya çalışmaktadır. Artık her şey yoluna girmek üzereyken işler ters gitmeye başlar. Sadece öylesine söylenmiş küçük bir yalan, içinde yaşadığı kasabaya bir virüs gibi yayılır ve Lucas kendini hayatı ve saygınlığı için savaşırken bulur.
Yönetmen: Olivier Barou
Altı Fransız turist, Richard Dacier rehberliğinde düzenlenen safari turu ile Güney Afrika'yı keşfe gider. Ancak habersiz oldukları bir durum vardır. Rehberleri de 30 yıldır oralara ayak basmamış ve hayvanlardan fena halde korkmaktadır
...........................................................
SON KOŞU
Küçük bir kasabada sıradan bir yaşam süren Gilbert'ın hayatı sorumluluklarından ibarettir. Bir yandan obezite hastası annesi, diğer yandan ise otizm hastalığıyla mücadele eden kardeşiyle ilgilenmek zorundadır. Hayatında en olağandışı durum ise kasabalarından geçmekte olan Becky ile karşılaşması olur. Becky, Gilbert'ın hayatına adeta bir güneş gibi doğar. Ona daha önce hiç karşılaşmadığı bir şeyi, aşkı armağan eder. Ancak Gilbert'ın omuzlarındaki sorumlulukları bu aşkın arasında devasa bir engel olarak durmaktadır.
KOMEDİEN
Huysuz bir komedyen olan Jackie Burke'ün (Robert De Niro) şöhretli zamanları artık geride kalmaktadır. Tekrardan şöhretli günlerine dönmeyi hayal ederken, bir gösterisi sırasında kayıt yapan bir seyirciye saldırır ve bu hareketi yüzünden kamu hizmetiyle cezalandırılır. İlk başta bu ceza onu kızdırsa da zamanla onun başını döndürecek olan Harmony ile (Leslie Mann) tanışmasını sağlayacaktır.
Dışarıdan mükemmel görünen bir aileye odaklanan yapım eskiden okulun yıldız atleti, şimdi ise başarılı bir işadamı olan Seymour “Swede” Levov ve ailesini yavaş yavaş keşfetmemizi sağlıyor. Eski güzellik kraliçesi olan karısı ve ergenlik çağındaki kızıyla mutlu bir hayat süren Levov'un mutluluğu bir gün kızının ortadan kaybolmasıyla bozuluyor. Kızının vahşi bir siyasi terör eylemi gerçekleştirmekle suçlandığını öğrenen baba ne olursa olsun kızını bulmaya karar veriyor. Ancak bu arayış sürecinde keşfettikleri hayatını derinden sarsıyor...
2011'in en çok konuşulan çarpıcı filmlerinden biri olan Köpekdişi'nin yönetmeni Yorgos Lanthimos'un merakla beklenen ikinci uzun metraj filmi Alpler izleyici karşısına çıkıyor. Bir hemşire, bir sağlık görevlisi, bir jimnastikçisi ve onun koçu yaratıcı bir girişimcilik örneği gerçekleştirmektedirler. Randevu sistemi ile çalışan bir hizmet geliştirerek ölen kişilerin yerine geçip akraba, dost veya iş arkadaşlarına hizmet vermektedirler. Alpler isminde olan bu hizmet şirketinin üyeleri gizlilik, duygusal ilişki kısıtlaması, üyelikleri için ölmeye veya cinayet işlemeye hazır olmak gibi katı kurallara uymak zorundadırlar. Bir süre başarıyla hizmet veren şirket, hemşirenin bu kuralların dışına çıkmaya karar vermesi ile hizmet dışı kalmaya başlar.
AŞKIN BİRLEŞİK DEVLETLERİ

Yönetmen Tomasz Wasilewski
KIŞ UYKUSUNDAKİLER
Mevsimlerden kış. Alplerdeki küçük bir dağ köyünün dışındaki bir villa ile bir çiftlikte, kaderin cilvesiyle beş kişinin yaşamları yavaş yavaş kesişiyor. Yani Laura ile Rebecca, Marco ile René ve çiftçi Theo'nun. Laura bir hemşire. Çalışmadığı akşamlarda, oyunlarda rol alıyor, ama pek başarılı değil. Çevirmen olan Rebecca, Laura'yla birlikte oturuyor. Rebecca, son zamanlarda kayak hocası Marco'yla birlikte olmaya başlamış. René, aşağıda, kasabadaki sinema salonunda makinist olarak çalışıyor. Yalnız yaşıyor. René fotoğraf çekiyor. Her yerde, herşeyin fotoğrafını çekiyor. Son olarak da, karısı ve üç çocuğuyla birlikte yaşayan çiftçi Theo var. Fazla gelirleri olmadığından hayatlarını kazanmak için gece gündüz çalışıyorlar.
İlk uzun metrajını çeken Jeffrey Fine'ın filmi Ivy League mühendislik programında okuyan zeki ama sakin öğrenci Aaron başına gelenleri anlatıyor.
THE CLUB
Yönetmen Pablo Larraínmatema
Tony Manero (2008), Post Mortem (2010) ve No (2012) filmleriyle tanınan yönetmen Pablo Larraín'in yeni filmi The Club'ın başlıca rollerinde Roberto Farias, Antonia Zegers, Alfredo Castro ve Alejandro Goic yer alıyor. Film Şili'de bir sahil kasabasında aynı evi paylaşan bir grup rahibin hayatını konu ediniyor. Berlin’de Büyük Jüri Ödülü alan film işledikleri suçlar yüzünden Kilise’den uzaklaştırılmış bir grup rahibin günahlarıyla yüzleşmesini, karanlık bir atmosfer ve sakince açılan bir hikâye örgüsüyle anlatıyor. Jüri Büyük Ödülü’nü kazandığı Berlin Film Festivali’nde Darren Aronofsky başkanlığındaki jüriyi kendine hayran bırakmış ve tüm eleştirmenlerden tam not almıştı.
....................................................

BİR YAZ TATİLİ
Yönetmen : Joseph L. Mankiewicz
UNUTULAN TOPRAKLAR
Yönetmen: Michale Boganim
26 Nisan 1986. Anya ve Piyotr kendi düğünlerindeki eğlencededirler. Küçük Valeri ve Çernobil nükleer santralinde fizikçi olan babası Aleksey bir elma ağacı dikerler. Tam o sırada da nükleer santralde felaket meydana gelir. Sarı bir yağmur yağar, ağaçlar kırmızıya döner ve Piyotr asla geri dönmez. Aleksey ise ortadan kaybolmayı tercih eder. Felaketten on yıl sonra, terk edilmiş Pripiat şehri kimsesiz bir alandır ve garip bir turist mekanına dönüşmüştür. Ölü bir şehir olan Pripiat'te yaşama dair umut var mıdır?
İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ
İngilizce hocası olan Linda Kingston kasabasında ögretmenlik yapmaktadır.Eski ögrencisi Jason New York’a gidip senaristlik yapmaya çalışmış ama bunu başaramamıştır.Tekrar kasabaya dönen Jason Linda ile karşılaşınca bir merhaba demek için yaklaşır ancak yanlış anlaşılan Jason Lindanın biber gazlı tepkisine maruz kalmıştır.Linda onu sapık zannedince biber gazı ile karşılık vermiştir ancak tanıdıgında büyük bir hata yaptıgını anlar.Jason hikayesini anlatınca Linda yazdıgı senaryoyu okumak ister ve okuyunca güzel olduguna karar veriri ve bir kaç yapımcıyla görüştükten sonra tiyatroda sergilemeye karar verirler.Ancak Jason ve Linda bir anda yaklaşır ve aralarında aşk yaşanır fakat Jason Linda’yı bir başka kızla aldatınca psikolojisi bozulan Linda hayatta sogur ve içine kapanır.Bunalıma giren linda kaza yapar ve onu tedavi eden doktora aşık olur.
KARŞI TARAFTA
Ziyaretçi hemşire Vesna, Zagreb’de yaşayan, orta yaşlı bir kadındır. Sakin bir yaşam sürmektedir, bir yandan oğlu için çocuk bakıcılığı yaparken diğer yandan da kızının evlilik hazırlıklarına yardımcı olmaktadır. Vesna’nın hayatı, savaş başlamadan hemen önce “karşı taraf” için çatışacağını söyleyerek aileyi terk eden kocası Zarko’nun beklenmedik bir anda ortaya çıkmasıyla değişir. Özenle yeniden inşa ettiği hayatı birdenbire karışan Vesna’nın yeniden kazandığı kimliği de tehdit altındadır…
Güneşli bir günde genç bir çift, yeniden birleşmelerini bir piknikle kutlamaktadırlar. Joe, ortağı olan Claire’i adeta kartpostallarda görülecek denli güzel bir yere götürmüştür. Ancak tam şampanyayı açacakken bu rüya gibi an, birden son bulur. Bir anda bir hava balonu bulundukları yere yaklaşır ki içindekilerin başı beladadır. Pilot bir şekilde balonun ipini çekip kendini atarak kurtarır. Sepet havalanır ancak tek yolcusu olan genç bir erkek çocuk çok korktuğu için atlayamaz. Joe ile birlikte üç adam daha fırlayarak sepeti kurtarmaya çalışırlar. Ancak rüzgarın etkisi ile kurtarıcılar da havalanırlar. Joe da diğerleri gibi kendini aşağıya bırakmak ister ancak o sırada adamlardan biri gökyüzüne doğru çekilir. Joe, Claire ve diğerleri bu tuhaf biçimde güzel görünen manzarayı izlerlerken adamın ölüme düşüşüne şahit olurlar. Robin ve Rachel, o gün olanları arkadaşları ile bir yemekte hatırlarlarken Joe, bu kazanın kendi piskolojisi üzerindeki olumsuz etkisini dışa vurur.

SONSUZLUK
Yönetmen Tran Anh Hung
Bir ailenin bir asra yayılan kadın fertlerinin ve onların ilişkilerinin hikayesi... Yönetmenliğini Tran Anh Hung'un üstlendiği film Alice Ferney'in romanından yine yönetmen Tran Anh Hung tarafından senaryolaştırıldı. Filmin oyuncu kadrosunda Audrey Tautou, Bérénice Bejo ve Mélanie Laurent isimleri başı çekiyor.
..............................................................................
Yönetmen Pablo Larraín
Neruda, 1940’larda Komünist Parti’ye katılmak için kendi ülkesinde bir kaçak haline gelen, Nobel ödüllü ünlü Şilili şair Pablo Neruda’nın peşine düşen bir müfettişi konu ediniyor. Müfettiş Óscar Peluchonneau ile Pablo Neruda arasındaki kovalama şairane bir dille anlatılıyor.
Yönetmenliğini ünlü Şilili yönetmen Pablo Larraín’nin üstlendiği filmin başrollerini Gael García Bernal, Luis Gnecco ve Alfredo Castro paylaşıyor.
.......................................................................................

BABAVE KIZ
Director: Simon Stone
Yıllar sonra döndüğü ailesinin yaşadığı kasabaya babasının düğünü için gelen Christian aslında çok önceden arkadaşı olan Oliver ile karşılaşacaktır. Oliver ve Christian'ın aileleri arasında yıllar önce yaşanmış gizli saklı şeylerin ortaya çıkma ihtimali ortaya çıkmıştır. Yıllarca üstü kapanmış şeylerin birden ortaya çıkması çok kötü sonuçlara yol açacaktır.
.........................................................

ALMANLAR YUNANİSTAN'DA
Yönetmen:Aron Lehmann
Almanlar bir kez daha araştırmak, didiklemek ve teftiş etmek için geliyorlar. Yunanlar'a ödünç verdikleri paranın akıbetini merak ediyorlar.Bildiğiniz gibi yunanisten en son büyük bir krize girer ve devlet batar bunu kurtarmak için avrupa birliği ülkelerinden almanya büyük bir destek olarak bu felaketten onları kurtararı fakat bazı yetkililer bu paraları neye kullandıklarını merak ederek teftiş etmeleri için iki kişi yollayacak ve onların halk arasındaki neler olduğunu durumunu öğrenmeye çalışacaktır tabikide bunlar olurken komik anlarda kaçınılmaz olacaktır.
...............................................................................
AŞK SÜRÜŞÜ

Yönetmen Isabel Coixet
Wendy, New York'lu bir kitap eleştirmenidir. Hayatında her şey iyi gidiyor sanırken, yaşadığı ani boşanma ile sarsılır. Her şey bir yana tüm evlilik hayatı boyunca arabayı sadece kocası kullanmıştır ve Wendy'nin sürücülüğe dair hiç deneyimi yoktur. Boşanmadan sonra ehliyet dersleri almaya karar veren Wendy'nin hocası Darwan ise Hindistanlı, enteresan bir tiptir. ABD'de yaşamak için yüzünü hiç görmediği bir kadınla evlenmiştir. Sürücülük dersleri devam ettikçe bu ilginç ikilinin arkadaşlığı da ilerleyecektir.
Yönetmenliğini Isabel Coixet'in üstlendiği filmin oyuncuları arasında Ben Kingsley, Grace Gummer ve Patricia Clarkson yer alıyor.
.......................................................................
BENİM ADIM FERUDUN
Yönetmen Çağan Irmak
Uzun süreli bir ilişkinin içindeki Ersan artık sevgilisine ilgi göstermeyi ve romantik olmayı bırakmıştır. Uzun ilişkinin rahatlığının keyfini süren adam günün birinde uzun süreli sevgilisi Ayla tarafında terk edilince sudan çıkmış balığa döner. Birkaç hafta boyunca sevdiği kadını geri kazanmaya çalışsa da sonuç nafiledir. Ayla geri dönmeyi kabul etmez. Bunun üzerine artık ayrılığı kabullenmesi gerektiğini anlayan Ersan farklı bir yerin iyi geleceği umuduyla uzun zamandır gitmediği Erdek'teki çocukluğunun geçtiği eve gider. Ancak burada da aradığı teselliyi bulamayan Ersan sahilde dolaşırken yakınlarda bir düğün olduğunu fark eder. Bir şeyler için çıkma düşüncesiyle düğüne giren Ersan, düğündeki damadın babası tarafından yıllar önce küsüp Almanya’ya yerleşen kardeşinin oğlu Feridun sanılır. İlk başta bu rolden memnun olan Ersan ilk fırsatta kaçarım diye düşünürken damadın kuzeni Hayal’i görür. Geceyle birlikte ilginç ve komik olaylar da bir bir başına gelecektir...
......................................................................
AŞKIN KRALLIĞI
Yönetmen Amma Asante

Başrollerini David Oyelowo ve Rosamund Pike'ın üstlendiği romantik dram yapımı gerçek olaylara dayanıyor. Filmin yönetmen koltuğunda Bell filminin yönetmeni Amma Asante oturuyor.
...........................................................
BABAMIN KANATLARI
Yönetmen Kıvanç Sezer
İbrahim, ciddi bir hastalığa yakalandığını öğrenen bir inşaat işçisidir. Onun için hayatındaki en kıymetli değer ise kendisinden uzaklarda yaşayan ailesidir. Yeğeni Yusuf ise işinde yükselme hırsıyla yanıp tutuşan genç bir işçidir. Amcasını anlamaktan çok uzaktır. İbrahim'in çalıştığı bu toplu konut şantiyesinde şartlar gitgide zorlaşırken her geçen gün zihninde aynı soru döner durur; arkasında ailesine ne bırakacaktır, yaşam mı, ölüm mü?
.......................................................

SİCİLYALI
Yönetmen: Michael Cimino
Mario Puzo’nun romanından uyarlama olan Michael Cimino’nun yönettiği filmde Salvatore Giuliano (Christopher Lambert) 1940’larda Sicilya’nın İtalya’dan ayrılması için mücadele veren bir kahramandır. Giuliano’nun popülerliği arttıkça egosu da aynı oranda büyür ve mafya üyesi destekçilerinin gücünü daha az önemsedikçe kendini, hayatta kalma mücadelesinin ortasında bulur.
..............................................
MÜDAHELE
Yönetmen Clea DuVall

.................................................
ODA HİZMETÇİSİNİN GÜNLÜĞÜ
Yönetmen Benoît Jacquot

................................................................
ONUR SAVAŞI
Yönetmen Thomas Vinterberg

'Festen' filmiyle büyük bir sükse yaratan genç yönetmen Thomas Vinterberg'in son filmi olan 'Onur Savaşı' Cannes Film Festivali'nde büyük ses getirmişti. Film Altın Palmiye'ye aday gösterilip farklı kategorilerde üç ödüle layık görülürken, son dönemin parlayan yıldızı Mads Mikkelsen 'En İyi Erkek Oyuncu' ödülünü kucaklamıştı.
.........................................................................
HASTALIK HASTASI
Yönetmen: Dany Boon
Sakınan göze çöp batar atasözünün ne kadar doğru olduğunu bu filmi izleyince anlayacaksınız. Herşeye karşı titiz olan bir adamın, her an hasta olacağını düşünmesi en ufak bir şeyde mikrop kapıp hastalanacağı korkusu ile dikkat etmesi ama aslında bu şekilde yaşayınca hayatı daha kötüye gitmesi ve hayattan keyif almaması ile gelişen komik olayları izleyeceksiniz.
SAFARİ
Altı Fransız turist, Richard Dacier rehberliğinde düzenlenen safari turu ile Güney Afrika'yı keşfe gider. Ancak habersiz oldukları bir durum vardır. Rehberleri de 30 yıldır oralara ayak basmamış ve hayvanlardan fena halde korkmaktadır
...........................................................
SON PRENSES
Yönetmen: Hur Jin-ho
Son Prenses filmi Kore’nin asil bir ailesinde doğup 1912-1989 yılları arasında yaşamış olan Kore Prensesi Deok-hye’nin yaşantısını anlatmaktadır. Prensesin hüzünlü yaşantısı Japon İmparatorluk ailesi ve hükümeti tarafından şekillenmiş, Koreli işbirlikçileri tarafından da sürdürülmüştür. Prensesin doğumundan iki yıl önce Japon İmparatorluğu Ordusu Gwang-bok-gong Sarayı’nı topçular ile kuşatmıştır. Prensesin çok sevdiği babası 1919’da zehirlenerek öldürülünce de Japonlar Deokye’yi eğitim için ailesini ve Kore’yi terk etmeye zorlamışlardır.
SON KOŞU
Yönetmen Kilian Riedhof
Eski bir maraton koşucusu olan Paul Averhoff,son bir kez olsun son isteğini yapmak için tekrardan pistlere çıkacak ve kim olduğunu tüm herkese gösterecektir.Ama ilerlemiş yaşı bu koşuyu onun için zorlaştıracaktır..
.............................................
ARİANE'nin DOĞUM GÜNÜ
Yönetmen: Robert Guediguian
Ariane doğum günü partisi için bütün arkadaşlarını evine çağırır. Ancak arkadaşları bahane uydurup partiye gelmezler ve Ariane pastası ile tek başına kalır. Büyük bir hayal kırıklığı yaşayan.Arianna pasta üzerindeki mumları kalır. Ariane arabası ile bir yolculuğa çıkar, sinirli kadın arabayla şehrin içine gider ve kaybolur.
.........................................
SUÇLAR VE KABAHATLER
Yönetmen Woody Allen
"Suçlar ve Kabahatler", klasik bir Woody Allen filmi... 1989 yılına ait bu WA filminde de, yine başrolde özgüveni düşük profilli bir anti-kahramanı ve çelişkilerini izleyeceğiz... Birbirinden farklı türlerde iki paralel hikaye içeren film; bir yandan karısını aldatan New York'lu doktor Judah'ın dramatik, bir yandan da evliliği mutsuz giden belgeselci Clifford'ın trajikomik hikayesini anlatıyor. Judah metresinden şantaj mektupları alırken, ondan nasıl kurtulabileceğini düşünüyor. Cliff ise yeni tanıştığı Halley'e karşı yoğun duygular beslemeye başlıyor. Woody Allen'ın insan doğasını tüm çıplaklığıyla irdelediği bu filmi, suç ve vicdan kavramlarını da ele alıyor. Yönetmenin Maç Sayısı, Cassandra'nın Rüyası gibi filmlerinin habercisi ve öncüsü olan bu filmin aynı zamanda üç tane Oscar adaylığı mevcut.
...............................................................
MİSS JULİE- AŞK VE TUTKU
Yönetmen Liv Ullmann
İsveçli asil bir aileye mensup olan Julie, önemli bir gecede, ait olduğu sınıfın rutin ve geleneklerinden fazlasıyla sıkılarak hizmetçilerin verdiği partiye konuk olur. Genç kadın burada hizmetçilerden biri olan John'dan etkilenir. John aynı zamanda Julie'nin babasının kahyalığını yapmaktadır ve genç kadının cesur davranışlarından çok hoşlanır. Öte yandan John'la nişanlı olan Kathleen de bir türlü evliliğe gitmeyen ilişkisinin huzursuzluğu içerisindedir. John ile Julie, aralarındaki sınıf farkına rağmen birbirinin çekimine kapılmışlardır. İkisi arasında başlayan aşk, tüm düzeni altüst edecek; ikisi için de trajik anların yaşanmasına neden olacaktır.
Jessica Chastain ve Colin Farrell'ın başrollerini paylaştığı filmin senaryosu ve yönetmenliği ünlü oyuncu Liv Ullmann'a ait.
BULUŞMA THE REUNİON
Yönetmen Anna Odell
Kaç yıl sonra buluşulup bir araya gelinir. Kıyfetler eleştirilir, yüzde oluşan çizgiler, okuldaki sevgililer, eski dedikodulara yenileri eklenir... Bu seferki buluşma biraz farklı desek? Okulda canınızı yakanlardan intikam alma şansı olsaydı? Ama doğrudan kendileri olmadan? Odell, kendi okulunun mezunlar buluşmasına çağrılmamıştır. Bunun üzerine kendi mezunlar buluşması gününü yaratır. Olasılıkları düşünerek bütün arkadaşlarını temsilen başkalarını bu buluşmada oynatır ve olan bitenlerden bir film çeker. Çektiği filmi de gerçek arkadaşlarına izletmeye karar verir.
........................................................
GİLBERT'in HAYALLERİ
Yönetmen Lasse Hallström

..........................................................
KARINIZI NASIL ÖLDÜRÜRSÜNÜZ
Yönetmen Richard Quine
bekarlık sultanlıktır sözünden şaşmayan Stanley Ford, gittiği bir partide çok içip sarhoş olur. Sabah kalktığında artık evli bir adamdır. Karısı ise, partide pastadan çıkmış olan sarışın İtalyan güzeli Virna Lisi…
..................................................................
AŞK VE DOSTLUK
Yönetmen: Whit Stillman
1790 yıllarında geçmekte ve güzel bir kadın olan dul Lady Susan Vernon’un erkeklerle olan cilveleşmelerinin eşinin ailesine ulaşması sonucunda kızı Frederica’yı güvence altına alabilecek bir eş kararı alır. Eşinin ailesinin evinde yaşamaya devam ettiği sırada hem kızı hemde kendisi için eş aramaya başlar.
................................................
KOMEDİEN
Yönetmen Taylor Hackford

.................................................
PASTORAL AMERİKA
PASTORAL AMERİKA
Yönetmen Ewan McGregor

Ünlü oyuncu Ewan McGregor'ın ilk yönetmenlik denemesi olan Pastoral Amerika filmi Phillip Roth'un Pulitzer ödüllü romanını temel alıyor. Senaryosu John Romano tarafından yazılan filmin oyuncu kadrosunda ise McGregor'un yanı sıra Jennifer Connelly, Dakota Fanning, David Strathairn, Peter Riegert, Uzo Aduba ve Valorie Curry yer alıyor.
.....................................................
ALPLER
Yönetmen Yórgos Lánthimos

2011'de Venedik Film Festivali'nde En İyi Senaryo Ödülü'nü alan Alpler, 31. İstanbul Film Festivali'nde Yunanistan'da Neler Oluyor Bölümü'nde gösterimde.
.......................................................
AYRI DÜNYALAR
Yönetmen Christoforos Papakaliatis
Yunan asıllı sinema yönetmeni ve oyuncusu 2015 yılı yapımı film, yunanistanı derinden etkileyen ekonomik kriz, mülteciler sorunu ve aşk tanrısı üzerine 3 ayrı bölümden oluşuyor, yalın oyunculuklar ve güzel bir finalle sona eriyor. Ekonomik kriz, işsizlik, göçmen sorunu, ırkçılık, ve (başka hiç bir şeyi beceremeyen, ortalamanın altında eğitimsiz, sevmeyi paylaşmayı bilmeyen) faşistler ... siyasal gerçeklik ile romantizmin bir arada anlatılabildiği filmlerden biri…
.......................................................
BEN VE KAMİNSKİ
12 yıl önce çektiği Elveda Lenin! ile hatırlanan Wolfgang Becker’in yeni filmi Ben ve Kaminski, Almanya’nın en parlak genç yazarlarından Daniel Kehlmann’ın romanından beyazperdeye uyarlandı. Filmin başkarakteri Sebastian Zöllner, ressam Manuel Kaminski hakkında bir makale yazmakta olan genç bir gazetecidir. Bir yandan işini tamamlamaya çalışırken, diğer yandan makalesini doğrudan paraya çevirebilmek için Kaminski’nin bir an önce ölmesini dilemektedir. Film, Daniel Brühl ile Jester Christensen’in başroldeki oyunculuklarıyla beğeni topluyor.
.......................................................
AŞKIN BİRLEŞİK DEVLETLERİ

Yönetmen Tomasz Wasilewski
1990 yılında Polonya’da değişim rüzgârları eser. Sevinçten havalara uçuran özgürlüğün birinci yılı olmasına karşın gelecek belirsizliklerle doludur. Farklı yaşlarda, görünürde mutlu olan dört kadın hayatlarını değiştirmenin vakti geldiğine inanır. Agatha, mutsuz bir evlilik içine sıkışmış genç bir annedir ve imkânsız bir ilişki içinde kendine yeni bir sığınak arar. Eski bir öğretmen olan Renaata, eski yerel güzellik kraliçesi olan komşusu Marzena’ya hayrandır. Marzena’nın kocası Almanya’da çalışır ve kız kardeşi Iza ise öğrencilerinden birinin babasına âşık olan bir müdiredir. Bu dört kadın arzularını yerine getirmek ve mutlulukları için mücadele edeceklerdir.
..................................................KIŞ UYKUSUNDAKİLER
Yönetmen Tom Tykwer

.........................................
ADIM ADIM
Yönetmen Andrew Currie
Filmin başrollerinde Emmanuelle Chriqui, Jason Ritter ve James Brolin adlı ünlü oyuncular bulunurken filmde, New York'ta yaşayan iki genç kardeşten Marla ve Jess, günün birinde babalarının şehir dışında bulunan göl evlerini ziyaret ederler. Oraya vardıklarında babalarının yeni eşiyle tanışacaklardır. Bu bir yandan üvey kardeşlerini de görünce her şey farklı bir seyre girecektir.
............................................
ÇÖMEZ-ACEMİ ŞANSI CHERRY
Yönetmen: Jeffrey Fine

Okulda karşılaştığı, 34 yaşında yeniden okula dönen hayat dolu çılgın Linda, Aaron’u hayallere sürükleyen ilk kadındır. Linda onu evine yemeğe davet ettiğinde Aaron artık çok
şanslı olduğunu düşünür. Eve gittiğinde Linda yerine 14 yaşındaki asi kızı Beth ile karşılaşır... Romantik matematik her iki yönde de çalışmaz ama Aaron her şeye rağmen bu işlevsiz üçgenin içine girer. Artık hayat, Aaron karmaşık sandığı mühendislik eğitiminden çok daha karışıktır.şanslı olduğunu düşünür. Eve gittiğinde Linda yerine 14 yaşındaki asi kızı Beth ile karşılaşır...
.....Rom
.........................................................................THE CLUB
Yönetmen Pablo Larraínmatema

....................................................

BİR YAZ TATİLİ
Yönetmen : Joseph L. Mankiewicz
Oscarlı oyuncular Elizabeth Taylor ve Katherine Hepburn'ün başrollerini paylaştığı gizem ve gerilim dolu bir başyapıt. Zengin bir dul olan Violet Venable, her sene oğlu Sebastian ile birlikte yaz tatiline çıkar. Ancak son tatillerinde Sebastian hayatını kaybeder. Sebastian'ın ölümünün 1. yıldönümünde ise gizemli olaylar yaşanmaya başlar.
......................................................
Yönetmen Juho Kuosmanen
Olli Maki hayatının fırsatını yakalamıştır. Dünya tüy sıklet boks şampiyonasında yarışacak ilk Finlandiyalı olmuştur ancak maçı tıklım tıklım bir salonda ikinci raunda nakavt olarak kaybeder. Yine de o günü hayatının en güzel günü olarak nitelendirir. Yönetmenliğini Juho Kuosmanen’in üstlendiği film Finlandiyalı boksör Olli Maki’nin gerçek hikâyesini anlatıyor.
.....................................................
UNUTULAN TOPRAKLAR
Yönetmen: Michale Boganim

.........................................................
MUHTEŞEM LOİ
Yönetmen: Stéphanie Di Giusto
20. yüzyıl başlarında unutulan ikonlardan Loie Fuller'in gerçeklere bağlı kalmadan anlatılan coşku ve şehvet dolu hikayesi olarak görünüyor. 1. Dünya Savaşı öncelerinde Paris'te Folies Bergere'de kişisel ve neredeyse avangard bir performansa imza atan Sako başrolde görünüyor. O tarihe kadar görülmemiş incelikte gösteriler ve sıradışı kostümlerin yanı sıra canlı ışıklarla görsel –çoğunlukla kendi sağlığı pahasına– tasarlayan Fuller’in yoluna, dünyanın en meşhur dansçısı olma arzusunda vuslata eremeden, entrikacı Isadora Duncan tarafından, deyim yerindeyse taş konuyor.”
............................................................
MANTIKSIZ ADAM
Woody Allen'ın yeni filmi, küçük bir kasabanın küçük bir kampüsünde felsefe profesörlüğü yapan ve orta yaş bunalımı dahil pek çok krizi üst üste yaşayan bir adamın hayatını değiştirme çabasını perdeye taşıyor. Profesör Abe Lucas duygusal anlamda dibe vurduğu bir dönemde küçük bir kasabaya taşınır ve buradaki üniversitede ders vermeye başlar. Dersini alan gençlerden biri olan Jill Pollard sınıfın en parlak öğrencisidir ve zamanla ikisi arasındaki arkadaşlık ilerler. Jill, sevgilisi Roy ile uzun süredir mutlu bir birliktelik yaşasa da Abe'i çekici bulmaktan kendini alamaz. Abe ve Jill birlikte vakit geçirdikleri günlerden birinde bir yabancının konuşmasına kulak misafiri olurlar. Abe kadının anlattıklarından fazlasıyla etkilenir ve kendisi de dahil birçok kişinin hayatını derinden etkileyecek bir karar alır.
Başrollerinde Emma Stone ve Joaquin Phoenix'i izlediğimiz filmin oyuncu kadrosunda Jamie Blackley, Betsy Aidem, Ethan Phillips ve Paula Plum gibi isimler bulunuyor.
.......................................................İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ
Yönetmen: Craig Zisk

KALAN REMAİNDER
Yönetmen: Omer Fast
Tom, düşen bir nesnenin başına çarpması sonucu hafızasını kaybeder ve geçmişini yeniden insa etmenin yolunu geliştirir.
Yönetmen Omer Fast'ın ikinci uzun metraj filmi olan Remainder'ın senaryosu Tom McCarthy'nin 2005 çıkışlı aynı adlı romanından uyarlandı.
.............................................................
KARŞI TARAFTA
Yönetmen: Zrinko Ogresta

..............................................................
DAYANILMAZ AŞK
Yönetmen Roger Michell

...............................................................
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder