YEŞİL KARINCALARIN DÜŞ GÖRDÜĞÜ YER
1984 Avustralya – Batı Almanya yapımı bir Werner Herzog filmi.
Avustralya’da bir şirket, yerlilerin yaşadığı bölgede uranyum bulur. Çıkarılması, işletilmesi vs. için yerlileri o bölgeden göndermek isterler. Türlü tekliflerle gelseler de yerliler topraklarından kopmak istemez. İş mahkemeye taşınır ve yerliler kaybeder.

Uzayla ilgili teorilerden bahsederken yerli adam uzun uzun bakar genç jeologa; “siz beyaz adamlar yitmişsiniz” der. “Toprağı anlayamıyorsunuz. Bir sürü saçma soru soruyorsunuz. Yeryüzündeki varlığınızın sonu gelecek. Duygunuzu, gayenizi, istikametinizi yitirmişsiniz.”Onlar, kesilen devasa bir ağacın, üzerine beton dökülmüş ve hiç ihtiyaçları olmayan bir süpermarkete dönüşmüş zemininde bağdaş kurup düşlerinde çocuklarını gören yerliler, ağaca hürmet eden, karıncanın yolunu kutsal bilenler, elbette kanmazlar sunulan maddi tekliflere. Terk edeceklerse de burayı, onlara göre bir gidiş olmalıdır bu. Bir yeşil karıncanın sırtında uçarak süzülecekler, bir yabana konacaklar ve orada gönüllerince sevgili yeşil karıncalarla birlikte düş göreceklerdir. Belki de öyle olmuştur.
.......................................................................................................
NAR
Bir kadın kendi adaletinin peşine düşüyor ve dördü de farklı inanıştaki, farklı insanların hayatları aynı evin içinde, hem de yarım gün gibi çok kısa bir sürede aynı öykü çevresinde kurgulanıyor. "Hepimiz nar taneleri gibi birbirinden ayrıyız: Hem çok benzeriz, hem de çok farklıyız. Ama açılmamış bir bütün nar gibiyiz aynı zamanda." diyor senarist ve yönetmen Ümit Ünal 2001 yılı içerisinde çektiği son filmi Nar'ı tanımlarken. İnsanın hayatındaki diğer insanlara duyduğu güven, karşılıklı inanç ve adalet duygularının sorgulanmasından yola çıkan film, insanları birarada tutan bağların kaybolması ile meyvenin kabuğu çatladıktan sonra nar tanelerinin etrafa saçılmasını özdeşleştiren bir anlatım sergiliyor...
ŞANSA BAK 50/50
Yönetmen Jonathan Levine
Radyo programları için metin yazarlığı yapan 27 yaşındaki Adam, nadir görülen omurga kanserine yakalanmıştır. En iyi dostunun, annesinin ve kanserle mücadele derneğindeki terapistinin yardımlarıyla, Adam hayattaki en değerli şeyleri yeniden keşfedecektir... Gerçek bir hikayeden yola çıkılarak çekilen 50/50 adlı yapım dostluk, sevgi ve hayata tutunma üzerine mizahi bir yaklaşım getiriyor. Başrollerini Joseph Gordon-Levitt ve Seth Rogen paylaştığı filmin yönetmenliğini ise Jonathan Levine üstlenirken senaryoda gerçekten kansere yakalanan ve bu tedavi sürecini deneyimlemiş olan Will Reiser'ın imzası var...2011 yılı içerisinde Toronto, Londra, Stockholm gibi önemli festivalleri gezen film !f 2012 kapsamında da yer alıyor...
Yönetmen Jonathan Levine
Radyo programları için metin yazarlığı yapan 27 yaşındaki Adam, nadir görülen omurga kanserine yakalanmıştır. En iyi dostunun, annesinin ve kanserle mücadele derneğindeki terapistinin yardımlarıyla, Adam hayattaki en değerli şeyleri yeniden keşfedecektir... Gerçek bir hikayeden yola çıkılarak çekilen 50/50 adlı yapım dostluk, sevgi ve hayata tutunma üzerine mizahi bir yaklaşım getiriyor. Başrollerini Joseph Gordon-Levitt ve Seth Rogen paylaştığı filmin yönetmenliğini ise Jonathan Levine üstlenirken senaryoda gerçekten kansere yakalanan ve bu tedavi sürecini deneyimlemiş olan Will Reiser'ın imzası var...2011 yılı içerisinde Toronto, Londra, Stockholm gibi önemli festivalleri gezen film !f 2012 kapsamında da yer alıyor...
......................................
Yönetmen Anne Fontaine
Martin, Gustave Flaubert hayranı eski bir Parislidir. Normandiya kasabasında pastane işleten Martin, bir İngiliz çiftin kendisine yakın bir çifliğe taşındığını öğrenir. Üstelik bu çift isimlerini birer Flaubert kahramanı olan Gemma ve Charles Bovery'den almıştır. Sadece ismen değil yaşayış ve hal tavırları olarak da dikkat çekicidirler. Yönetmenliğini Anne Fontaine'nin üstlendiği yapımın oyuncu kadrosunda Fabrice Luchini, Gemma Arterton ve Jason Flemyng yer alıyor.Son dönemin en çok sevilen oyuncularından biri olan Gemma Arterton, ünlü roman kahramanı Madame Bovary ile olan isim benzerliği sebebiyle; Martin’i derinden etkiler. Bir anda bütün kasabanın ilgi odağı haline gelen Gemma, kısa süre içerisinde kendini bir aşk macerasının merkezinde bulur. Posy Simmonds’ın aynı adlı resimli romanından uyarlanan Gemma Bovery, gerçek hayat ile klasik edebiyatın flörtleştiği sıcak bir romantik film.
.................................................
HEMİNGWAY & GELLHORN
Yönetmen Philip Kaufman
Amerika'nın en ünlü çiftlerinden birinin hikayesini anlatan film çiftin Florida'daki barda tanıştığı 1936 yılında başlıyor. Erkek zaten ünlü bir yazardı, kadın ise 20. yüzyılın en iyi savaş muhabirlerinden biriydi. 5 yıllık evlilikleri İspanya'ya yapılan bir seyahat ve orada 1936-1939 İspanya sırasında kaydedilen ünlü röportajlara şahit oldu.Gelhorn Hemingway'den boşanmak isteyen tek kadındı ve onun Çanlar kimin için çalıyor adlı kitabını yazması için ilham kaynağı oldu.
.......................................
HAYAL ÜLKESİ

Yönetmen Lisandro Alonso
Patagonya’da 1882’de, yerli halka karşı soykırım harekâtı düzenlenir. İleri bir karakolda görevli olan Danimarkalı yüzbaşı Gunnar Dinesen’in 15 yaşındaki kızı Ingeborg, tüm bu olayların ortasından genç bir askere aşık olur ve onun peşinden giderek evden kaçar. Yüzbaşı genç çiftin peşinden en tekinsiz düşman bölgelerine girmeyi göze alır... Arjantinli yönetmen Lisandro Alonso'nun yönettiği filmin başrollerinde Viggo Mortensen ve Ghita Nørby yer alıyor.
....................................
KELLY VE CAL

Yönetmen : Jonny Weston
Yeni neslin başarılı temsilcilerinden Jonny Weston ve çok yönlü isim Juliette Lewis’i bu film bir araya getirdi. Juliette Lewis, Kelly & Cal’de rockçı bir anneyi canlandırıyor. Ona eşlik eden ise tekerlikli sandalyeye sevk edildiği hayata karşı hala umut dolu olan Jonny Weston Kelly & Cal filmini Türkçe altyazılı olarak hd kalitede izleyebilirsiniz. Kelly & Cal filmini Tek parça HD izleyin. Kelly & Cal Full Film izlesinde. Filmi izledikten sonra yorumlarınızı belirterek diğer izleyicilere görüşlerinizi belirtebilirsiniz. Fullfilmizlesin.com İyi Seyirler Diler. Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyiniz..
.................................................................................
SUGAR
YÖNETMEN: Damon Gameau
Avustralya sinemasının son yıllarda geliştiğinin en büyük örneklerinden olan That Sugar Film isimli 2014 yılı yapımı, daha çok belgesel tadında karşımızda olacak. Filmin yönetmenliğini Avustralya sinemasının usta isimlerinden biri olan Damon Gameau yaptı. Ülkemizde henüz vizyona girmemiş filmlerden biri olan That Sugar Film isimli yapımın konusu öğretici nitelik göstermektedir. Günümüz insanında, özellikle yaşlılarda şekere karşı bir antipati vardır. Fakat bu filmde şekerin faydalarından sadece birkaçını öğreneceğiz. Türkçesi Şeker Filmi olan That Sugar Film’i tek parça ve full olarak, ayrıca türkçe altyazılı olarak sizlerle buluşuyor. Alt kısımdan That Sugar Film hakkında yorumlarınız bekliyoruz.
................................
AÇ KALPLER
Yönetmen Saverio Costanzo
Jude ve Mina, New York City'deki bir restoranda şans eseri karşılaşıp ilk görüşte birbirlerine aşık olan bir çifttir. İlişkilerinin bundan sonraki aşamaları da fazlasıyla hızlı bir şekilde gerçekleşir. Çok kısa bir süre içerisinde evlenen çift heyecanla ilk bebeklerinin doğumunu beklemeye koyulur. Mina hamileliğinin ilk aşamalarında bir medyuma gider ve medyum bebeğinin paranormal güçlere sahip özel bir çocuk olacağını söyler. Duyduklarının etkisinden kurtulamayan Mina, bebeğinin doğumuyla iyiden iyiye tuhaflaşmaya başlar. Çocuğu yetiştirme yöntemleri konusunda anlaşamayan çifti zorlu günler beklemektedir.
Filmin senarist ve yönetmeni İtalyan sinemacı Saverio Costanzo. Başrolleri ise Adam Driver ile Alba Rohrwacher paylaşıyor.
Filmin senarist ve yönetmeni İtalyan sinemacı Saverio Costanzo. Başrolleri ise Adam Driver ile Alba Rohrwacher paylaşıyor.
.................................
MARTİAN
Yönetmen Ridley Scott
Mars gezegenine astronotların gönderildiği bir görevde, Mark Watney isimli astronot şiddetli bir fırtına sonrası öldü sanılarak ekibi tarafından terk edilir. Fakat Watney hayattadır ve kendisini Mars’ta yapayalnız bulur. Elindeki sınırlı olanaklarla, zekasını ve dayanıklılığını kullanarak dünyaya yaşadığına dair bir sinyal göndermeye çalışır. Milyonlarca mil uzakta NASA ve uluslararası bilim insanları durmaksızın bu ‘Marslı’nın eve dönmesi için uğraşırken, ekip arkadaşları da tehlikeli bir kararın eşiğine gelecektir...
Geçtiğimiz yılın en sevilen bilimkurgu kitaplarından biri olan Andy Weir imzalı The Martian, ülkemizde de yakın zamanda "Marslı" adıyla basılmıştı. Marsta mahsur kalan maharetli astronot Mark'ın günlüklerinden derlenen çetin bir hayat mücadelesini anlatan filmin başrolünde Matt Damon yer alırken kadroda kendisine Sean Bean, Kate Mara, Jessica Chastain, Jeff Daniels ve Michael Pena gibi isimler eşlik ediyor. Yönetmen koltuğunda ise türün sevilen yönetmeni Ridley Scott var.
Geçtiğimiz yılın en sevilen bilimkurgu kitaplarından biri olan Andy Weir imzalı The Martian, ülkemizde de yakın zamanda "Marslı" adıyla basılmıştı. Marsta mahsur kalan maharetli astronot Mark'ın günlüklerinden derlenen çetin bir hayat mücadelesini anlatan filmin başrolünde Matt Damon yer alırken kadroda kendisine Sean Bean, Kate Mara, Jessica Chastain, Jeff Daniels ve Michael Pena gibi isimler eşlik ediyor. Yönetmen koltuğunda ise türün sevilen yönetmeni Ridley Scott var.
................................................
İNTERN-STAJYER
Yönetmen Nancy Meyers
Başarılı bir şirketin sahibi olan Jules Ostin, çalışanlarındn birinin tavsiyesiyle yeni bir stajyer programı başlatır. Biraz yaşını almış insanlara yönelik olan bu deneysel programa ilk başlayan kişi ise 70 yaşındaki Ben Whittaker olur. Şirketin genç kadrosunun yaş ortalamasını bir hayli yükselten Whittaker ile yanında çalıştığı Ostin arasında zamanla iş ilişkisi sağlam bir dostluğa dönüşecektir. Yönetmen koltuğunda Nancy Meyers'ın oturduğu, komedi filminin başrollerini ise Anne Hathaway ile Robert De Niro paylaşıyor.
.......................................
Yönetmen Cafer Özgül

........................
KUZU
Doğu Anadolu'da bir köyde yaşayan 27 yaşındaki Medine, beş yaşındaki oğlu Mert'in sünneti şerefine vereceği yemek için kuzu kesmek zorundadır. Ne var ki gerekli olan parayı bir türlü denkleştiremez. Bütün aile bir olup çalışması gerektiğini söyleyen Medine'nin bu halleri kocası İsmail'i endişelendirmektedir. Mert'in ablası Vicdan ise tüm ilginin Mert'e geçmiş olmasından dolayı kıskançlık nöbetleri geçirirken, Mert'i eğer kuzu bulamazlarsa kendini kurban edeceklerine inandırır. Öte yandan İsmail mezbahada bir iş bulur ve parayı denkleştirme umudu doğar. Ancak İsmail'in arkadaşları tarafından baştan çıkarılması işleri zorlaştırır. İsmail'in güçsüzlüğü, Medine'nin ısrarları ve Mert'in hayalleri aynı şeyi işaret etmektedir, ancak sonunda Medine'nin hiç de tahmin etmedikleri bir yerden yardım istemesi gerekecektir.
Kutluğ Ataman'ın son filminin başrollerinde Nesrin Cavadzade, Cahit Gök, Nursel Köse ve Sedat Kalkavan yer alıyor.
Kutluğ Ataman'ın son filminin başrollerinde Nesrin Cavadzade, Cahit Gök, Nursel Köse ve Sedat Kalkavan yer alıyor.
..................................
TOPRAĞIN TUZU
Fotoğraf sanatçısı ve kaşif Sebastião Salgado, kırk yıl boyunca insanlığın her daim değişime uğrayan karakterinin izini sürüp dünyanın yakın tarihte deneyimlediği açlık, göç ve uluslararası anlaşmazlıklar gibi önemli olaylara tanık olmuş ve bunları ölümsüzleştirmişti. Sanatçı bu kez modern uygarlık tarafından henüz zarar görmemiş toprakların keşfine çıkıp Vrangel Adası, Batı Papua ve Brezilya'nın Panatanal bölgesi gibi yerlerde sıradışı çekimler yapıyor. Belgesel, bir fotoğrafçının oğluyla çalışma ilişkisine ve Salgadoların aile yaşantısına da değinen dokunaklı bir çalışma. Salgado'nun bu doğa turunda yönetmenlik olarak ona eşlik eden isimler, kendi oğlu Juliano Ribeiro Salgado ve ünlü yönetmen Wim Wenders.
.................................
HER ŞEY GÜZEL OLACAK
Yönetmen Wim Wenders

Wim Wenders'ın yönetmenliğini yaptığı filmin oyuncu kadrosunda Rachel McAdams, James Franco, Charlotte Gainsbourg, Peter Stormare ve Marie-Josée Croze gibi isimler bulunuyor.
..........................................
MANDALİNA BAHÇESİ
Yönetmen: Zaza Urushadze
1992 yılında Gürcü-Abhaz Savaşı’nın başlamasıyla, yüz yıldır bölgede yaşayan Estonyalılar köylerini terk ederek atalarının yurduna döndü; geriye sadece birkaç kişi kaldı. Gürcü yönetmen Zaza Urushadze’nin festivalleri dolaşan son filmi Mandalina Bahçesi bu savaşın gölgesinde geçen bir dram. Ivo ve Markus, Abhazya’da savaş yüzünden terk edilen bu Estonya köyünde kalan son iki kişidir. Mandalina hasadı ve savaş yaklaşmışken bütün hesapları alt üst olur. Arazilerinde biri Gürcü biri Gürcü olmayan, ama birbirlerine düşman oldukları kesin iki yaralı bulur ve ikisini de iyileşinceye kadar evlerinde misafir etmeye karar verirler. Dinsel ve milliyetçi nefrete dair Gandivari bir yaklaşım izleyen Mandalina Bahçesi, bir savaş filmi olmamasına rağmen savaşın saçmalığına dair zekice kurgulanmış, mikro bütçeli bir film.
...............................................
SIKIYSA YAKALA
Yönetmen Steven Spielberg
FBI ajanları hiç şüphe yok ki kendilerine çok fazla güvenmektedirler; ancak bu kez karşılarındaki, onlar için bile pek de kolay bir lokma olmayacaktır. Henüz yirmili yaşlarında, çocuk yaşta bir adam onlarca ülke gezerek, bazen pilot, bazen doktor, bazen savcı mesleklerine bürünerek FBI'ı peşinden koşturmaktadır. Bu ya bir kedi-fare oyunudur ya da sadece farenin oyunudur.
Amerikan sinemasının en büyük ustalarından Steven Spilerberg'in yönettiği filmin başrollerinde Leonardo Di Caprio ve Tom Hanks var.
Amerikan sinemasının en büyük ustalarından Steven Spilerberg'in yönettiği filmin başrollerinde Leonardo Di Caprio ve Tom Hanks var.
.................................................
ACEMİ ÇAPKIN
Clement, kadınlar karşısında utangaç davranan, iki kelimeyi dahi bir araya getiremeyen bir adamdır. Bir gün, mucize eseri hayranı olduğu Alicia adındaki güzel kadınlar birlikte olmaya başlar. Fakat bu olayın keyfini de uzun süre süremez. Sevgilisinin oyunlarından birinde tanıştığı gizemli güzel Caprice ile tanışması Clement'in hayatını değiştirmeye başlayacaktır. Genç adamın, bu gizemli kadına olan ilgisi günden güne artar. Sonunda çareyi en yakın dostu Thomas'tan tavsiye istemekte bulan Clement, olayların kontrolünü iyiden iyiye kaybetmeye başlar.
Fransız sinemasının Woody Allen'ı olarak değerlendirilen maharetli isimlerden biri olan Emmanuel Mouret'in yazıp yönettiği ve başrolünü de üstlendiği bu hınzır ve eğlenceli komedi filminde, kendisine Virginie Efira ve Anaïs Demoustier eşlik ediyor.
Fransız sinemasının Woody Allen'ı olarak değerlendirilen maharetli isimlerden biri olan Emmanuel Mouret'in yazıp yönettiği ve başrolünü de üstlendiği bu hınzır ve eğlenceli komedi filminde, kendisine Virginie Efira ve Anaïs Demoustier eşlik ediyor.
...................................................
GİZEMLİ NEHİR
Yönetmen Clint Eastwood

Bu olayın üzerinden 25 yıl geçmiştir. Küçük çocuklar artık büyümüş, bu süreçte de görüşmemiştirler. Jimmy'nin esrarengiz bir şekilde hayatını kaybeden kızı, eski dostları tekrardan bir araya getirir. Artık bir polis olan Sean cinayetin ardında yatan gizemleri çözerek çocukluk arkadaşına yardım etmeye karar verir. Ancak bu cinayetteki esrar perdesi, arkadaşlıklarının ilk yıllarına kadar uzanan bir dizi gizemi doğuracaktır.
Akademi Ödülleri'nde temel kategorilerin hepsinde Oscar'a aday gösterilen filmin yönetmen koltuğundaClint Eastwood bulunuyor.
......................................................
DOKUNULMAZLAR
Yönetmen Brian De Palma
Eliot Ness, suç oranının arttığı ve polis teşkilatının günden güne kötüye gittiği bir dönemde Chicago’ya atanan bir federal ajandır. Ness’e verilen görev mafya elebaşı Al Capone’u etkisiz hale getirmektir. Fakat Capone şehirdeki gücü o kadar yüksektir ki başlangıçta kimse Ness’in başarılı olabileceğini düşünmez.
Gittikçe cesaretini kaybetmekte olan Ness bir gün deneyimli bir polis memuru olan Jimmy Malone ile tanışır ve yakın bir dostluk kurar; Malone Ness’in Chicago’daki teşkilatta rastladığı ilk dürüst insandır... Malone’un yardımıyla Ness özel ekibine silahşör George Stone’u ve muhasebeci Oscar Wallace’ı ekleyerek Capone’un çevirdiği karanlık işlerin üzerine gitmeye başlar. Ekibin Capone’a karşı kullandığı taktiklerin bir kısmı hiç de yasal değildir...
Brian De Palma’nın eski gangster filmlerini anmısatan başyapıtı Dokunulmazlar çekildiği 1987’den altı yıl sonra bir TV dizisi olarak uyarlanmıştı. Sean Connery, Kevin Costner, Robert De Niro gibi birinci sınıf aktörleri içeren bir oyuncu kadrosuna sahip olan film DePalma’nın en çok tanınan yapıtı.
Gittikçe cesaretini kaybetmekte olan Ness bir gün deneyimli bir polis memuru olan Jimmy Malone ile tanışır ve yakın bir dostluk kurar; Malone Ness’in Chicago’daki teşkilatta rastladığı ilk dürüst insandır... Malone’un yardımıyla Ness özel ekibine silahşör George Stone’u ve muhasebeci Oscar Wallace’ı ekleyerek Capone’un çevirdiği karanlık işlerin üzerine gitmeye başlar. Ekibin Capone’a karşı kullandığı taktiklerin bir kısmı hiç de yasal değildir...
Brian De Palma’nın eski gangster filmlerini anmısatan başyapıtı Dokunulmazlar çekildiği 1987’den altı yıl sonra bir TV dizisi olarak uyarlanmıştı. Sean Connery, Kevin Costner, Robert De Niro gibi birinci sınıf aktörleri içeren bir oyuncu kadrosuna sahip olan film DePalma’nın en çok tanınan yapıtı.
......................................................
LOBSTER İSTAKOZ
Yönetmen Yorgos Lanthimos
Çok da uzak olmayan bir gelecekten ilginç bir distopya öyküsü anlatıyor bize The Lobster. Yalnız kalmış, ilişkisi olmaya insanların tutuklandığı, alternatif bir gelecekte geçen öyküde, bekar insanlar korkunç bir otele yerleştirildikten 45 gün sonra, kendileriyle eşleşen kişiyle ilişkiye başlamak zorunda kalıyorlar. Eğer ki ilişkilerinde başarıyı yakalayamazlarsa, kendilerinin seçtikleri bir hayvana dönüştürülüyorlar!
Dogtooth ile dikkatle üzerine çeken yetenekli Yunan asıllı yönetmen Yorgos Lanthimos'un kamera arkasına geçtiği film, alışılmışın oldukça dışında, ilginç bir distopya öyküsü sunuyor izleyiciye. Başrollerini Colin Farrell, Ben Whishaw, Rachel Weisz ve Lea Seydoux gibisi isimlerin paylaştığı film; distopya meraklılarının ilgisini çekecek gibi görünüyor!
...........................................................
AY ÇARPMASI
Yönetmen:Norman JewisonLoretta
Castorini evde kalmış ve oldukça utangaç birazda duygusal bir kadındır. Onun beklentileri gerçek olmamış ve bu yüzdende umutsuzluğa kapılmıştır. Bu durumun üzerine nişanlısının yabani kardeşi Ronny'e delice aşık olur. Ronny fırında işçi olarak çalışmaktadır ve operaya düşkünlüğü vardır. Bu güzel yapımı sizlere sunuyor ve iyi seyirler diliyoruz.
............................................
AKLIMI OYNATACAĞIM I'M SO EXİTED
Yönetmen Pedro Almodóvar
Meksika'ya gitmekte olan bir uçağın iniş takımları açılmamaktadır kalkış yaptığı noktaya dönmek isteyen uçağın ise bir müddet havada kalarak yakıtını bitirmesi gerekmektedir, bunu yolculardan saklamaya çalışan hostesler büyük bir çaba içerisinde olmasına rağmen , yolcular durumu öğrenir ve hayatlarındaki son saatleri geçirmekte olabileceklerini farkederler. Ölüm çok yakınlarındadır ve bu gerçek yolcuların çenesine vurur! Yaşamda artık saklayacak hiçbir şeyleri kalmadığından en gizli sırlarını, sakladıkları yönlerini birbirlerine tek tek anlatmaya başlarlar…Ünlü İspanyol yönetmen Pedro Almodovar'ın uzun bir aradan sonra komedi türünde çektiği bu tamamı bir uçakta geçen son film, bir grup uçak yolcusunun ölüme yaklaşmaları ve böylece bilinmezlerini diğerlerine anlatmaya başlamaları üzerinden ilerliyor.
................................................
MONTE CARLO
Yönetmen Thomas Bezucha
Üç kız arkadaşın Paris'te geçirdikleri tatilleri boyunca başlarından geçen komik olayların anlatılacağı filmin yönetmeni 2005'de çektiği Aile Bağları (The Family Stone)'ndan bu yana kamera arkasına geçmemiş olan Thomas Bezucha.
Film, 18 yaşındaki Grace (Selena Gomez) ve en yakın arkadaşı Emma Danielle (Katie Cassidy)'in bir lokantada çalışmasıyla açılıyor. Grace'in amacı Paris'e gidebilmek için para biriktirmektir. Mezuniyette, Grace'in üvey ablası Meg geç kalır ve onu utandırır. O gece yemekte Grace'in üvey babası kızlarını tatile Fransa'ya göndereceğini söyler fakat Meg kızlarla gitmek istememektedir.
Film, 18 yaşındaki Grace (Selena Gomez) ve en yakın arkadaşı Emma Danielle (Katie Cassidy)'in bir lokantada çalışmasıyla açılıyor. Grace'in amacı Paris'e gidebilmek için para biriktirmektir. Mezuniyette, Grace'in üvey ablası Meg geç kalır ve onu utandırır. O gece yemekte Grace'in üvey babası kızlarını tatile Fransa'ya göndereceğini söyler fakat Meg kızlarla gitmek istememektedir.
....................................................
KEMERLERİNİZİ BAĞLAYIN
Yönetmen Ferzan Özpetek
Antonio ile Elena, beraber "yasak" bir aşk yaşamaktadır, zira Elena'nın Giorgio adında iki senelik bir nişanlısı vardır. Sakin ve huzurlu yaşamı bir anda bu beklenmedik tutku karşısında alt üst olacaktır. Öte yandan, Antonio da Elena’nın en yakın arkadaşının sevgilisidir ve Giorgio'dan pek haz etmez. Öte yandan Fabio da Antonio’ya karşı kin beslemektedir. Aradan 13 yıl geçer, artık Elena ve Antonio evlidir ve iki çocukları vardır. Üstelik Fabio ile kurdukları iş yolunda gitmektedir. Fakat ikili birbirlerine karşı duygularını sınayacak, çok daha sert bir sınavdan geçecektir. Bu yaşamda artık ne pişmanlıklara ne insanı sınırlayan önyargılara yer olmayacaktır... Ferzan Özpetek'in aşkın ve tutkunun tehlikeli sularına daldığı son filminin kadrosunda Kasia Smutniak, Francesco Arca, Filippo Scicchitano, Elena Sofia Ricci, Carolina Crescentini ve Paola Minaccioni gibi yabancı oyuncular yer alıyor...
..........................................
EVCİL HAYAT
Filmin Yönetmeni:Isabelle Czajka
2013 yılı yapımlı fransız dram filmin de 40 yaşın daki Juliette'nin ev işlerinden çocukların sıkıntıların dan ve gündelik hayat yaşantısında ki sıkıntılarından dolayı bunalım geçirdiği ve bu bunalımdan bir çıkış yolu aradığını izlemektesiniz.
...............................................................
VE BİZ BURADAYKEN
Yönetmen: Kat CoiroKate Bosworth'ın başrolde yer aldığı "While We Were Here" bir İtalyan Adası'nda yazı işleri projesinde çalışırken kendisinden oldukça genç bir adama gönlünü kaptıran alımlı bir kadının hikayesini aktarıyor. Kadının daha da büyük bir sorunu vardır ki bu da evli olduğu gerçeğidir.
.........................................
KADIN VE DOKTORLAR
Yönetmen: Axelle Ropert
Boris ve Dimitri kardeştir. Parisin 13. bölgesinde doktordurlar, aynı zamanda birlikte çalışırlar. Bütün zamanlarını hastalarına ayırırlar. Birgün ona bakan sadece annesinin olduğu şeker hastası bir çocukla ilgilenmeye başlarlar. Her ikiside bu kadına aşık olurlar. Bu ani duyguları, onların kardeş yaşantısını derinden etkileyebilir…
........................................................
DEDEMİN İNSANLARI
Yönetmen Çağan Irmak

Yaşadıkları kasabanın saygın eşrafından olan Mehmet Bey ise çevresindeki herkese el uzatan, yardımsever biriyken torununun bu hırçın haline üzülmektedir. Kendisi henüz 7 yaşında küçük bir çocukken Giritten İzmir'e göç etmek zorunda kalan Mehmet Bey, şimdi torununa atalarının geçmişini, doğduğu toprakları ve içinde sakladığı özlemi Ege'nin mavi sularına bıraktığı şişelerle anlatacaktır...
Çağan Irmak, Babam ve Oğlum ile çok başarılı olduğu sulara, Dedemin İnsanları ile geri dönüyor. Most Production ve Ay Yapım’ın yapımcısı olduğu, Çağan Irmak’ın senaristliğini ve yönetmenliğini üstlendiği Dedemin İnsanları, küçük bir kasabada yaşayan on yaşında bir çocuk ve dedesi aracılığıyla, bir ailenin ve bir ülkenin geçirdiği büyük değişimi anlatıyor. Filmin mübadele yıllarına uzanan hikayesi I. Dünya Savaşı ile değişen, parçalanan hayatları sinemaya taşıyor... Çekimleri yaz aylarında tamamlanan filmin oyuncu kadrosunda başta Çetin Tekindor, Hümeyra, Mert Fırat ve Yiğit Özşener olmak üzere birçok ünlü isim yer alıyor...
..............................................
KADINLAR
Mary, babasıyla birlikte çalıştığı işinden olmuştur. Devamlı müşterisi olduğu güzellik salonunda, manikürcü kız Tanya ile yaptığı dedikodu sonucu kocasının kendisini zengin erkek avcısı tezgahtar kız Crystall Allen'la aldattığını öğrenir. Bu beklenmedik gelişmeye isyan edip annesi ve kızıyla bir tatile çıkar. Mary'nin en yakın arkadaşı Sylvie Fowler, bir kadın magazin dergisinin genel yayın yönetmenidir. Fakat mutlu, başarılı bir hayat süren Sylvie'nin kaderi Mary'ye benzeme riski taşır, onun da işi tehlikededir. Önceleri Tanya'dan Mary'nin aldatıldığını ilk öğrenen olarak Mary'e söyleyip söylememe ikilemini yaşarken, kariyerini kurtarmak adına dedikodu yazarı Bailey Smith'e Mary'le ilgili malzeme verir. Bunları öğrenen Mary iyice bunalır ve kendini dinlemek için bir kadın kampına gider. Burada Kontes Miller ile tanışan Mary, artık hayattan ne istediğini bilen yetkin birine dönüşür. 1930'lu yılların sonunda piyes ve film olarak yapılmış Kadınlar, Clare Boothe Luce'nin sahnelediği oyununda onun nefret ettiği kadınlara karşı bir eleştiri olurken, 2000'li yılları uyarlamasında güçlü ve modern kadınların dünyasının çağdaş bir komedisi haline gelmiştir.
..........................................
THE HATEFUL EİGHT
Yönetmen Quentin Tarantino

...............................................
ANNEME DOKUNMA
Yönetmen: Jay Duplass, Mark Duplass
Son zamanlarda oldukça şansız günler geçiren kahramanımız John eşindende kısa süre önce boşanmıştır. Bir arkadaşının partisine gider ve orada Molly isminde oldukçe çekici bir kadınla tanışır ve birbirlerine ilgi duyarlar fakat tam yakınlaşma safhasına geldiklerinde ise Molly'nin oğlu Cyrus araya girer. Annesine oldukça düşkün olan ve onu kıskanan bir yapıya sahip Cyrus bu işi oldukça zorlaştıracaktır.
...........................................
OCEAN'S 13
Yönetmen Steven Soderbergh
Artık tanıdığımız ve sevilen ekip iş başında. Danny Ocean takımı ile birlikte yine macera peşinde. Tanınan en belirgin soyguncu çetelerinden biri haline gelen bu takım şimdi kendilerine ait kumarhanenin içinde yer alacak maceralar ile buluşacaktır. Soygun devam ederken artık kendi kumarhanelerini de kollamak zorundadırlar. Takımdan olan Rueben Tishkoff, gaddar kumarhaneci Willie Banks’ten yana sağlam bir kazık yemiştir. İntikam zamanıdır ve gündemde muhtelemen takımın hazırlanması gereken en büyük soygun olacaktır. Oyuncu kadrosunda Al Pacino’yu görmek ayrı bir keyif sunuyor
...........................................
MR. NOBODY
Belçikalı yönetmenin bugüne kadarki en yüksek maliyetli bu filmini 'hem bilimkurgu, hem romans hem de Lynchvari bir zihin oyunu' diye nitelendiriyor. Başlıkta bahsi geçen Bay Hiçkimse, 2092 yılında dünyada kalmış son ölümlü olan 117 yaşındaki Némo adlı bir adam. Ölüm döşeğindeki Némo genç bir çocukken bir peronda durduğunu hatırlar. Tren kalkmak üzeredir. Annesiyle birlikte mi gitmeli, yoksa babasıyla mı kalmalıdır? Bu karar, sonsuz sayıda olasılığı doğuracaktır... Ve pek çok gezegen, iki ölüm ve sevilecek kadınlar...Jaco van Dormael’in üçüncü uzun metrajlı filmi, kendi sözleriyle 'herkesin karşılaşabileceği sonsuz olasılıklar hakkında gerçekten de yüksek bütçeli deneysel bir film'.
...............................................
WHİPLASH
Yönetmen Damien Chazelle
Küçük yaşlardan itibaren bateri çalmaya başlayan Andrew, işinde tam anlamıyla bir usta olmak ister. Üniversite tercihinde de ülkenin en iyi müzik okulu olarak gördüğü Shcarffer Konservatuarı'na girer. Henüz 19 yaşındadır ama dersler harici var gücüyle antrenman yapar. Bir gün, okulun en sert hocalarından biri olan caz duayeni Terence Fletcher'ın dikkatini çeker. Fletcher Andrew'ü okulun en parlak öğrencilerinin seçildiği ve sürekli yeni yarışmalara hazırlanan "studio band"e seçer. Başarısı kadar acımasızlığıyla da ün yapmış olan Fletcher, Andrew'un kapasitesinin sonuna kadar kullanmadan asla başarmış saymayacaktır. Genç bateristin önünde sadece mesleki bir test değil, psikolojik bir sınav da vardır... Senaristliğini ve yönetmenliğini Damien Chazelle'in üstlendiği filmin başrolünde Miles Teller yer alıken karşısında kendisine J.K. Simmons eşlik ediyor.
...........................................
ŞİMDİLİK
Yönetmen: Nenad Cicin-Sain
Bir ressamın eserlerine destek olması için zengin bir hayır sever ile anlaşması daha sonrasın da ise bu anlaşma dan genç ressamın ilginç şeyler beklemesi konu alınıyor. Genç ressamın ismi Daniel'dir. Daniel'in şu sıralar hayatın da hiç bir şey beklediği gibi gitmemektedir. Eserlerini satamıyor bunun üzerine de evli olan genç ressamın evliliği de kötü gitmektedir.
............................................
BEYAZ TANRI
Yönetmen Kornél Mundruczó
Anne ve babası ayrı yaşayan Lili’nin en yakın dostu köpeği Hagen'dir. Annesini bir yurtdışı seyahatine çıkınca, 13 yaşındaki Lili, Hagen ile babasının evine yerleşir. Fakat Macaristan’da yeni çıkan bir yasa, melez köpek sahiplerine ekstradan yükler getirmiştir. Sokaklar bir anda saf ırk olmayan köpeklerin işgaine uğrar. Lili’nin sevgili köpeği Hagen de babası yüzünden benzer bir kaderi paylaşır. Yaşananlara çok üzülen Lili, Hagen’i bulmak için sokakları karış karış dolaşır. Öte yandan sokaklarda hayatta kalma mücadelesi veren ev köpeği Hagen’in başına pek çok olay gelir. Köpek yakalayıcıları, dilenciler, köpek dövüşçüleri peşini bırakmaz. Hagen insanların köpeklerin dostu olmadığını anlayarak, diğer köpekleri de beraberinde örgütler ve insanlara karşı acı bir intikam savaşı açar. Lili, insanoğluyla köpekler arasındaki yaşanan bu savaşı amansız savaşı durdurabilmeyi başaracak mıdır?
YERİNDE OLSAYDIM
Yönetmen: Joan Carr-wiggin
Kadın, kocasının kendisini aldattığı genç ve seksi bir bayanı bertaraf etmek için bir girişimde bulunur. Fakat böyle bişey yapması hiç birinin beklemediği sonuçlar ortaya koyar.
..........................................
LE BOŞANMA
Yönetmen James Ivory
Isabel Walker, hamile kalan ve doğurmak üzere olan kardeşiyle olan hasretini gidermek için Paris'e gelmiştir. Ancak kendisini şok edecek olan bir durumla karşı karşıya kalmak üzeredir. Çünkü kardeşi olan Roxeanne, Fransa'da tanınmış bir sanatçı olan eşiyle boşanmanın arifesindedir. Isabel bir yandan bu problemlerle didişirken diğer yandan kendisini bambaşka bir aşkın içerisinde mahkum bulacaktır.
....................................
KIŞ UYKUSU
Yönetmen Nuri Bilge Ceylan
Aydın emekli bir tiyatrocudur; oyunculuğu bıraktıktan sonra Kapadokya'ya babasından yadigar kalan butik oteli işletmek için geri döner. Aydın o günden sonra başlayan kış uykusu bu gözlerden ırak otelin içerisindeki gündelikleriyle, kah yerel bir gazeteye köşe yazıları yazarak kah her zaman niyetlendiği ancak bir türlü başlayamadığı tiyatro tarihi kitabını yazmayı düşünerek geçer. Tüm bu süreçte hayatında iki kadın vardır: Kendisine her anlamda uzak ve soğuk davranan genç karısı Nihal ve boşandıktan sonra yanlarına taşınan kız kardeşi Necla... Kışın bastırması ve artan kar yağışı bu küçük taşrada en çok Aydın'ın sinirlerine dokunur ve onu uzaklara gitmeye teşvik eder...
Türk sinemasının Cannes tescilli, bol ödüllü yönetmeni Nuri Bilge Ceylan'ın Bir Zamanlar Anadolu'da filminden sonra hayata geçirdiği ve Cannes'da büyük ödül Altın Palmiye'ye layık görülen son filmi olan Kış Uykusu'nun başrolünde Haluk Bilginer yer alırken kadroda kendisine Demet Akbağ, Melisa Sözen, Ayberk Pekcan, Serhat Kılıç, Tamer Levent, Nejat İşler ve Nadir Sarıbacak eşlik ediyor.
...................................
İKİ GÜN VE BİR GECE
Yönetmen Jean-Pierre Dardenne, Luc Dardenne
Küçük bir şirkette çalışan ve maddi anlamda pek de parlak bir dönemden geçmeyen Sandra'nın işi tehlikededir. İşini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır ve ailesini zor günler beklemektedir. Şirket patronunun çözüm planına göre ya Sandra işten çıkarılacak ya da şirket çalışanları ekstra maaş bonuslarından vazgeçeceklerdir. İlk oylama yapılır ve çalışanlar oylarını maaş bonuslarından yana kullanırlar. Sandra resmi olarak işini kaybetmiş sayılır. Ancak hemen sonrasında tekrar oylama yapılmasına ikna eder. Sandra'nın elinde sadece bir hafta sonu vardır; bu iki günlük süreçte çalışma arkadaşlarını maaş bonuslarından vazgeçip çalışmaya devam etmesinden yana oy kullanmaları için tek tek ikna etmek durumunda kalacaktır. Dardenne Kardeşler'in son yapıtının başrollerini Marion Cotillard, Olivier Gourmet ve Catherine Salée paylaşıyor.
........................................
HAYATIMIN ŞARKISI
Yönetmen Eric Lartigau

Louane Emera, Karin Viard ve François Damiens'in başlıca rollerinde yer aldığı filmin yönetmeni Eric Lartigau
................................................
DİNLE BENİ MARLON
Yönetmen Stevan Riley
Steven Riley'in yönetmenliğini üstlendiği film, efsane aktörün hayatının dönüm noktalarını perdeye taşıyacak olan film, Marlon Brando'nun daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış arşiv görüntülerine, yüzlerce saatlik kaynaklardan derlenmiş ses kayıtlarına ve aktörün hayranı olan pek çok insanın ilk defa tanık olacağı olaylara yer veriyor.
.....................................................
İMPARATORUN ÇIPLAK ORDUSU
Yönetmen: Kazuo Hara
İmparatorun Çıplak Ordusu Hâlâ İlerliyor hiç kuşkusuz Kazuo Hara’nın en tanınmış filmidir. Yaptıklarını merak ve şaşkınlık içinde takip ettiğimiz Kenzo Okuzaki, Japon imparatoruna yönelik suikast girişimiyle gündeme gelmiş bir adamdır. Bakış açınıza göre İkinci Dünya Savaşı’nda savaşmış anti-emperyalist bir asker emeklisi olarak da, milliyetçi bir fanatik olarak görebileceğimiz bu ilginç karakter, Hara’nın filminde en çelişkili halleriyle karşımıza çıkıyor. Öyle ki, bir noktada Okuzaki kendisiyle işbirliği yapmayı reddeden bir başka emekli askeri, adamın kendi evinde dövmeye kalkışıyor örneğin. Hara, Okuzaki’nin gündelik eylemlerini belgelemek amacıyla yola çıkmış olsa da, Okuzaki’nin Yeni Gine’de onun birliğinde yer almış subaylardan birkaçının işlediği suçları keşfetmesiyle film tamamen farklı bir yöne kayıyor. Joshua Oppenheimer’dan Errol Morris’e birçok günümüz yönetmenine ilham veren bu muazzam başyapıt, belgesel tarihinin hazinelerinden!
........................................................
YILDIZLARARASI
Yönetmen Christopher Nolan
Teknik bilgisi ve becerisi yüksek olan Cooper, geniş mısır tarlalarında çiftçilik yaparak geçinmektedir; amacı iki çocuğuna güvenli bir hayat sunmaktır. Onlarla yaşayan Büyükbaba Donald çocuklara göz kulak olurken, henüz 10 yaşındaki kızı Murph şaşırtıcı bir zekaya sahiptir. Geçmişte bıraktığı biliminsanı kariyerini özleyen Cooper'un karşısına bir gün beklenmedik bir teklif çıkar ve ailesinin, dahası insanlığın güvenliği için zorlu bir karar alması gerekir...
Christopher Nolan'ın, Jonathan Nolan ile kaleme aldığı ve yönetmenliğini sırtladığı filmin yıldız oyunculardan oluşan oyuncu kadrosunda Matthew McConaughey, Anne Hathaway, Jessica Chastain, Matt Damon, Bill Irwin, John Lithgow ve Michael Caine gibi isimler yer alıyor. Bilimkurgunun yanı sıra dramatik öğeler de içeren filmin senaryosu Fizikçi Kip S. Thorne'nun evrendeki 'Solucan Delikleri' teorisinden ilham alıyor.
Christopher Nolan'ın, Jonathan Nolan ile kaleme aldığı ve yönetmenliğini sırtladığı filmin yıldız oyunculardan oluşan oyuncu kadrosunda Matthew McConaughey, Anne Hathaway, Jessica Chastain, Matt Damon, Bill Irwin, John Lithgow ve Michael Caine gibi isimler yer alıyor. Bilimkurgunun yanı sıra dramatik öğeler de içeren filmin senaryosu Fizikçi Kip S. Thorne'nun evrendeki 'Solucan Delikleri' teorisinden ilham alıyor.
.........................................
FLÖRTÖZ
Yönetmen: Ho-Cheung Pang
Bir kadın aşık olduğu erkeğini elinden kaçırır, onu tekrar kazanabilmek için her şeyi yapmaya hazırdır... Erkeğinin kalbine giden yolun flört etmekten geçtiğini farkerder ve elinden geleni yapmaya karar verir .
YANARDAĞ
Yönetmen:Roger Donaldson
The Volcan filmin de Boşanmış ebeveynler kızlarının düğünü için bir araya gelmiş ve düğüne yetişmeleri gerekmektedir. Ancak tüm talihsizlikler baş göstermeye başlar. Bir yanardağ'nın yeniden harekete geçmesi avrupanın tüm hava sahasını dumanları ile kapatır. Dumanların hava sahasını kapatması boşanmış çifti engelleyebilecekmidir ?
...................................
KÜÇÜK SERSERİ
Yönetmen Bruno Dumont
Dünyaca ünlü Fransız sinema dergisi Cahiers du cinéma’nın geçtiğimiz yılın en iyi filmi seçtiği Küçük Serseri, aslen Bruno Dumont’un ARTE adlı kanal için çektiği bir mini dizi. Fakat televizyonda görücüye çıkmadan hemen önce, Cannes Film Festivali'nde "Yönetmenlerin 15 Günü" bölümünde gösterilmesinin ardından pek çok festivalin övgüye şayan gedikli yapımlarından biri haline geldiği söylenebilir.
Film oldukça ilginç bir polisiye - komedi kırması örneği sunuyor. Fransa’nın kuzeyindeki bir kasabada, ineklerin içlerinde insan organları bulunmasının ardından gün yüzüne çıkan bir dizi garip cinayetin araştırılma sürecini perdeye taşıyan film; Dumont'un İnsanlık'ı ile İkiz Tepeler'in kendilerine has kara mizah kimyasını tutturmayı başarıyor.
Film oldukça ilginç bir polisiye - komedi kırması örneği sunuyor. Fransa’nın kuzeyindeki bir kasabada, ineklerin içlerinde insan organları bulunmasının ardından gün yüzüne çıkan bir dizi garip cinayetin araştırılma sürecini perdeye taşıyan film; Dumont'un İnsanlık'ı ile İkiz Tepeler'in kendilerine has kara mizah kimyasını tutturmayı başarıyor.
............................................
AŞKIN SON MEVSİMİ
Yönetmen Michael Hoffman
1910 yılında 82 yaşındayken bir tren istasyonunda zatürreden can veren Tolstoy, ölümünün yüzüncü yılında çeşitli etkinliklerle tüm dünyada anılıyor. Jay Parini'nin romanından uyarlanan filmde, Tolstoy ile 48 yıllık karısı Sofya arasındaki karmaşık aşkın son yılındaki hikâyesine tanık oluyoruz. Helen Mirren filmdeki rolüyle En İyi Kadın Oyuncu dalında Oscar'a aday gösterilmişti.
...................................................
KADININ YOLU
Yönetmen Emmanuelle Bercot
Halen çekici bir kadın olan ama artık 60’lı yaşlarını süren Bettie, aslında eski bir güzellik kraliçesidir. Ama şaşalı günler geçmişte kalmıştır. Bettie hayatının bu yeni evresinde yeni fırsatlarla sınanacaktır... Yönetmenliğini ve senaristliğini Emmanuelle Bercot’nun üstlendiği filmin başrolündeFransız sinemasının ikon ismi Catherine Deneuve yer alıyor.
.....................................
ESARETİN BEDELİ
Yönetmen Frank Darabont
Andy Dufresne, genç ve başarılı bir bankerdir. Karısını ve karısının sevgilisini öldürmek suçundan yargılanır ve ömür boyu hapis cezası alır. Shawsank Hapishanesi'nde dayak, işkence, tecavüz, her türlü durum yaşanmaktadır fakat Andy gene de hayata bağlı ve iyimserdir. Bu tutumu etrafındakileri de etkiler. Andy umutlu bakış açısıyla çevresindeki tüm mahkumları, parmaklıklar arkasında bile özgür bir yaşam olabileceğine inandırır. Andy'nin bu çabalarına ortak olacak bir arkadaşı da olacaktır: Red.
Bir Stephen King uyarlaması olan filmde Morgan Freeman ve Tim Robbins başrolde. Film, 1995'te, aralarında en iyi film adaylığı da olmak üzere tam 7 dalda Oscar'a aday gösterildi.
Bir Stephen King uyarlaması olan filmde Morgan Freeman ve Tim Robbins başrolde. Film, 1995'te, aralarında en iyi film adaylığı da olmak üzere tam 7 dalda Oscar'a aday gösterildi.
.................................
EMMA
Yönetmen: Douglas McGrat
Emma, güzel, zeki ve varlıklı bir kızdı. Rahat bir evi, iyimser bir yaradılışı vardı..." cümleleri ile başlayan Jane Austen'in kaleme aldığı aynı isimli romanın fantastik bir yorumla sinema uyarlaması. Başrolde Gwyneth Paltrow'un yer aldığı film, 19. yüzyıl İngiltere'sinde çöpçatanlık yapmaya ve insanların aşk hayatına burnunu sokmaya bayılan bir kadını anlatır... 70. Akademi Ödül Töreni'nde müzikleri ile Oscar ödülüne layık görülen film içinde fantastik öğeler de barındırıyor.
.......................................
Roald Dahl's Esio Trot
Yönetmen: Dearbhla Walsh
Roald Dahl’ın çocuk romanı Esio Trot’dan uyarlanmıştır. Evcil kaplumbağasıyla duygusal bağ kuran komşusuna ilgi gösteren emekli bekar bir adamın hikayesini konu ediniyor. Televizyon filmi olarak çekilen bu filmi Türkçe altyazılı olarak sizlere sunuyor ve yorularınızı bekliyoruz.
...............................................
COPENHAGEN
Yönetmen: Mark Raso
Hansen,Haftalar süren Avrupa seyahatlerinden sonra, hâlâ olgun bir ruha sahip olmayan William kendisini Kopenhag’ın ortasında bulur. Diğer Avrupa şehirlerinden farklı olarak Kopenhag, babasının doğum yeridir. Genç Effy ile tanıştıktan sonra, William’ın büyükbabasını bulmak için maceraya atılırlar. Effy, sahip olduğu coşkunluk ve zekâ ile, William’ın daha önce tanıştığı hiçbir kıza benzememektedir. Zaman geçtikçe William, hayatında ilk kez bir kıza gerçek anlamda bağlanır. Bir yandan da ailesinin kirli geçmişiyle uğraşacaktır.
Hansen,Haftalar süren Avrupa seyahatlerinden sonra, hâlâ olgun bir ruha sahip olmayan William kendisini Kopenhag’ın ortasında bulur. Diğer Avrupa şehirlerinden farklı olarak Kopenhag, babasının doğum yeridir. Genç Effy ile tanıştıktan sonra, William’ın büyükbabasını bulmak için maceraya atılırlar. Effy, sahip olduğu coşkunluk ve zekâ ile, William’ın daha önce tanıştığı hiçbir kıza benzememektedir. Zaman geçtikçe William, hayatında ilk kez bir kıza gerçek anlamda bağlanır. Bir yandan da ailesinin kirli geçmişiyle uğraşacaktır.
Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da geçen aşk hikayesi, aynı zamanda maceralı içeriğiyle de beğenilen bir yapım niteliğinde.. Florida Film Festivalinden ödülle dönmüş olan yapımı sizlere sunuyor; yorumlarınızı bekliyoruz.
...........................................
BÜYÜK GÖZLER
Yönetmen Tim Burton
1950’li yıllarda çizdiği kendine has iri gözlü çocuk tablolarıyla tanınan Amerikalı ressam Margaret Keane’in, eşi Walter Keane ile yaşadığı güç mücadelesini beyazperdeye taşıyan film, Keane çiftinin aralarındaki iktidar gerginliğini konu alan biyografik bir uyarlama. Karısının göze çarpan yeteneğini ve ortaya koymuş olduğu orijinal eserleri satış stratejisi adına sahiplenen Walter Keane, para ve şöhreti yakaladıktan sonra eşi Margaret'ı gölgede bırakır. Yaptığı tabloların birisi için bile "Benim tablom!" diyemeyen Margaret, kocasının baskına karşı çetin bir savaş verecektir.
Tim Burton' ‘Ed Wood’dan sonraki en kişisel filmi” olarak yorumlanan filmin başrollerini Amy Adams ve Christopher Waltz paylaşırken, senaryo Scott Alexander ve Larry Karaszewski'ye ait. Filmin müziklerinde Danny Elfman imzası var.
Tim Burton' ‘Ed Wood’dan sonraki en kişisel filmi” olarak yorumlanan filmin başrollerini Amy Adams ve Christopher Waltz paylaşırken, senaryo Scott Alexander ve Larry Karaszewski'ye ait. Filmin müziklerinde Danny Elfman imzası var.
....................................
Ben, Earl ve Ölen Kız
Yönetmen Alfonso Gomez-Rejon
17 yaşındaki Greg Gaines'ın sosyalleşmeyle ilgili sorunları vardır, lise hayatını mümkün olduğunca görünmez bir tip olarak geçirmeyi planlamaktadır. Ancak annesinin hiç de bu durumu kabullenmeye niyeti yoktur. Annesi Greg'in yakın zamanda kanser teşhisi konulan sınıf arkadaşı Rachel ile arkadaşlık kurmasını istemektedir. Greg annesinin bu teklifini isteksizce kabul etmek zorunda kalır ve böylece iki genç arasında hayal bile edemeyecekleri bir dostluk başlar. Jesse Andrews'un kendi romanından uyarladığı filmin yönetmeni henüz ikinci uzun metrajına imza atan Alfonso Gomez-Rejon. Sundance Film Festivali'nde büyük ses getiren ve büyük ödülü kazanan filmin başrollerini ise genç oyuncular Thomas Mann ile Olivia Cooke paylaşıyor.
..................................
İTİRAZIM VAR
Yönetmen Onur Ünlü
Selman Bulut, bir zamanlar antropolojiyle ilgilenmiş eski bir boksör, şimdilerdeyse bir camide görev yapan sıradışı bir imamdır. Bir gün camide namaz kıldırdığı sırada caminin içi silah sesleriyle yankılanır. İçeride bulunan kişilerden biri yere yığılır ve hayatını kaybeder. Olay yerine gelen polis ilk delilleri toplar ve araştırma süreci başlar. Selman Bulut bu olay sonrasında harekete geçer ve şüphelendiği kimi kişi ve durumların üzerinden davayı çözmeye karar verir. Her ipucu işleri beklemediği bir noktaya götürür ve olaylar gittikçe daha gizemli bir hal almaya başlar...
'İtirazım Var', beyazperdede en son 'Sen Aydınlatırsın Geceyi' filmiyle kamera arkasına geçen, televizyondaysa Ben de Özledim dizisiyle izleyiciyle buluşan Onur Ünlü'nün son sinema filmi. Başrolünde Serkan Keskin'in yer aldığı polisiye türündeki filmin senaryosu ve yönetmenliği Onur Ünlü'ye ait. Diğer rollerde ise Hazal Kaya, Büşra Pekin, Öner Erkan ve Osman Sonant gibi isimler bulunuyor.
............................................
KÜRKLÜ VENÜS
Yönetmen Roman Polanski
Güzel ve seksi bir oyuncu, bir yönetmeni yeni projesinde kendisini oynatması için ikna etmeye çalışır. Fakat bunun için kullandığı yöntemler sıra dışıdır. Amaca giden her yol mübahtır. Avusturyalı yazar Leopold von Sacher-Masoch'un 1870 yılında basılan dünyaca ünlü romanı Venus in Furs'un yeni bir uyarlaması olan yapımın yönetmen koltuğunda bu sefer Polonyalı sinemacı Roman Polanski oturuyor. Filmin başrollerinde ise Emmanuelle Seigner ve Mathieu Amalric yer alıyor.
....................................
DOKUNULMAZLAR

Brian De Palma’nın eski gangster filmlerini anmısatan başyapıtı Dokunulmazlar çekildiği 1987’den altı yıl sonra bir TV dizisi olarak uyarlanmıştı. Sean Connery, Kevin Costner, Robert De Niro gibi birinci sınıf aktörleri içeren bir oyuncu kadrosuna sahip olan film DePalma’nın en çok tanınan yapıtı.
............................................................
IŞILTILI HAYAT
Yönetmen Julie Lopes Curval

............................................
Yönetmen : David Trueba
87. Oscarlarda,'Yabancı Dilde En İyi Film' dalında İspanya'nın resmi adayı olan yapım,Goya ödülleri'nde 'En İyi Yönetmen' ve 'En İyi Aktör' de dahil toplam 6 ödül kazandı
Hayallerinin peşinden koşan ve bundan asla vazgeçmeyen bir adamın komik hayat hikayesini izleyeceksiniz.n Gözleri Kapalı Yaşam Daha Kolay filmi Javier Cámara, Natalia De Molina, Francesc Colomer gibi kaliteli oyuncuların eşliğinde ve David Trueba yönetmenliğinde EvrenselFilm Komedi, Dram kategorilerinde yerini almıştır.
............................................
KUŞ KAFESİ
Yönetmen Mike Nichols

...............................................
TAŞRA KIZI
Yönetmen George Seaton

En İyi Senaryo ve En İyi Kadın Oyuncu dallarında 1955 yılında 2 Oscar kazanan filmin yönetmenliğini George Seaton’un üstlenirken, başrollerde Bing Crosby, Grace Kelly, William Holden rol almaktadır.
.........................................
DONMUŞ IRMAK
Yönetmen Courtney Hunt

İki kadın da bu işi her defasında son defa olarak yapmak isteseler de olaylar planların dışında gelişir.
Courtney Hunt’ın ilk filmi olan ve bir insanlık dramının anlatıldığı Donmuş Irmak, Sundance Film Festivali ’nde büyük ödüle layık görülmüştür.
...............................................
Yönetmen: Alek Keshishian
Jacks, Vogue'da çalışan ve gerçek aşkı arayan bir asistandır. Ancak ilişkilerinde aradığı mutluluğu yakalayamamıştır. Jacks bir gün bir moda fotoğrafçısı olan Paolo ile tanışır. Onu eşcinsel zanneder ve çok beğenerek eşcinsel olan ev arkadaşıyla tanıştırır. Ancak, eşcinsellikle uzaktan yakından alakası olmayan Paolo çoktan Jacks'e aşık olmuştur. Love and Other Disasters - Aşk ve Diğer Felaketler 720P görüntü kalitesinde altyazılı izle meniz için sizlerle...
..............................................
SARAYBOSNA'NIN KÖPRÜLERİ
Yönetmen Jean-Luc Godard, Teresa Villaverde ....
Farklı jenerasyonlara ait 13 Avrupalı yönetmeni bir araya getiren film, Saraybosna şehrinin dününü ve bugününü perdeye yansıtıyor. Farklı stil ve türlerin birleşiminden oluşan film, şehrin tarihinde öne çıkan noktalara değinirken Birinci Dünya Savaşı döneminde başlayan hikaye, Avrupa ve şehrin tarihinde öne çıkan önemli olayları ele alarak günümüze ulaşıyor.
Filmin yönetmen koltuğunda karşılaştığımız isimler arasında Leonardo di Costanzo Jean-Luc Godard Kamen Kalev ve Isild Le Besco bulunuyor.
Filmin yönetmen koltuğunda karşılaştığımız isimler arasında Leonardo di Costanzo Jean-Luc Godard Kamen Kalev ve Isild Le Besco bulunuyor.
..................................................
KIYAMET GÜNÜ
Yönetmen Juan Antonio Bayona
Maria ve Henry 3 çocuklarıyla birlikte kış tatillerini geçirmek için Tayland'a giderler. Bu tropik cennete birkaç gün keyifli vakit geçirmek isteyen aile, 25 Aralık gecesi düzenlenen Christmas partisine gider ve bolca eğlenirler. Ertesi sabah havuz keyfi yaptıkları sırada korkunç bir gürültüyle ortalık sarsılmaya başlar. Maria ve Henry korku içinde dona kaldıklarında, otelin duvarları üzerinden dev dalgalar da üzerlerine doğru hızla gelmektedir!
26 Aralık 2004'te yaşanan tsunami felaketini kurtulmayı başaran bir ailenin gerçek hikayesi üzerinden anlatan filmin başrollerinde Naomi Watts ve Ewan McGregor'u seyrederken filmin yönetmenliğini ise The Orphanage filmiyle tanıdığımız J.A. Bayona üstleniyor.
26 Aralık 2004'te yaşanan tsunami felaketini kurtulmayı başaran bir ailenin gerçek hikayesi üzerinden anlatan filmin başrollerinde Naomi Watts ve Ewan McGregor'u seyrederken filmin yönetmenliğini ise The Orphanage filmiyle tanıdığımız J.A. Bayona üstleniyor.
........................................................
SAİNT LAURENT
Yıl 1967... Fransız modacı Yves Saint Laurent, kariyerinin zirvesindedir. İsmini bir markaya dönüştürmüş ve dünyanın dört bir tarafına ihraç eder hale gelmiştir. Bu yoldaki en önemli yoldaşı olan Pierre Berge ile ilişkisi de inişli çıkışlı bir şekilde sürmektedir. Yıllar su gibi akıp giderken, hem '68 devrimiyle sarsılan Fransa hem de kendi devrimiyle yüzleşen Saint Laurent, kendini fırtınalı bir sürecin içerisinde bulacaktır...
Fransız yönetmen Bertrand Bonello'nun yönettiği film, prömiyerini geçtiğimiz sene Cannes Film Festivali'nin ana yarışmasında yapmıştı. Filmin oyuncu kadrosunda ise Léa Seydoux, Gaspard Ulliel ve Brady Corbet gibi isimler yer alıyor.
Fransız yönetmen Bertrand Bonello'nun yönettiği film, prömiyerini geçtiğimiz sene Cannes Film Festivali'nin ana yarışmasında yapmıştı. Filmin oyuncu kadrosunda ise Léa Seydoux, Gaspard Ulliel ve Brady Corbet gibi isimler yer alıyor.
..........................................
SESLER
Yönetmen : Marjane Satrapi
Jerry tuhaf biri olmasının yanı sıra hayat dolu bir kişiliğe sahiptir ve bir küvet fabrikasında işçi olarak çalışmaktadır. En garip olan şeyse hayvanlarla konuşması ve insanları birer birer öldürmesidir. Günün birinde Jerry’nin hayatına bir kadın girer ve bu sıra dışı adamı değiştirmeyi başarır. Fakat ikilinin başlayan aşkı arkalarında daha fazla ceset bırakmalarına sebep olacaktır. Yoksa Jerry sadece şizofren midir?
................................
NAHİD
Yönetmen: Ida Panahandeh
Film İran'da yaşayan ve boşanmış kadınların sorunlarını, Ortadoğu kültürü ve kadın-erkek ilişkileri ekseninde masaya yatırıyor. Daha önce adını televizyon projeleriyle duyurmuş olan Ida Panahandeh'in ilk uzun metrajlı filmi olan Nahid'in başrollerini Sareh Bayat ve Pejman Bazeghi ikilisi paylaşıyor.
........................................
SARMAŞIK

.........................................
DÜŞLERİN TERZİSİ
Yönetmen: Jocelyn Moorhouse
Tilly Dunnage (Kate Winslet) güzel, yetenekli ve sıra dışı bir kadındır. Vicdanında taşıdığı büyük bir yükle, annesi Molly’yi (Judy Davis) bulmak için doğduğu kasabaya döner. Tilly artık kasabada bir yabancı sayılmakta ve katil olarak suçlanmaktadır. Geçmişin yaraları ile döndüğü bu yerde Tilly’yi kasabalıya yaklaştıran şey Tilly'nin eşsiz terzilik yetenekleri olur. Acılar yerini kahkahalara bırakırken Tilly modacı kimliğiyle kasabanın kadınlarını adeta baştan yaratır. Bu arada geçmişini haksız bir şekilde karalayanlardan tatlı tatlı intikamını almaya başlayan Tilly kasabanın yakışıklısı Teddy’ye (Liam Hemsworth) kalbini kaptırınca bu aşkın ona tahmin edemeyeceği şeyleri yaptıracağını görecektir.
Seneler önce dedikodular yüzünden Avustralya'daki küçük köyünü terk eden Myrtle 'Tilly' Dunnage'ın hasta annesine bakmak için geri dönüşünü konu alan filmin başrollerini Oscar ödüllü oyuncu Kate Winslet ve Liam Hemsworth paylaşıyor. Köyden uzakta geçirdiği yıllarda Fransız modacılardan eğitim alan genç kadın (Winslet), köye geri döndüğünde bir dikiş makinesi ve moda konusundaki yeteneğiyle tüm köyü baştan başa değiştiriyor.
.......................................
METRO MANİLA
Yönetmen Sean Ellis
Pirinç tarlalarıyla kaplı kuzey Filipinler'de yaşayan Oscar Ramirez ve ailesi, her sabah yalnızca yoksulluk ve kıtlığın olduğu bir coğrafyada uyanmaktadır. Oscar bu gidişatı sonlandırmak amacıyla ve ailesine iyi bir gelecek sunmak için Metro Manila isimli büyük bir şehre gitmek üzere ailesini ikna eder. Buraya vardıklarında işler hiç de yolunda gitmez ancak Oscar'ın kamyon şoförlüğü yapacağı bir işle karşılaşması sonrasında işler yolunda gider. Kendini şanslı hisseden aile üyelerini bekleyen kötü sürpriz ise kısa bir süre sonra ortaya çıkar. Oscar'ın kabul ettiği iş gerçekte gizemli olaylara sahne olmuş ve yüksek bir ölüm oranıyla ün salmıştır. Oscar yeni hayatının ve yeni işinin getirdiği çeşitli tehlikelerle karşılaşacaktır.
....................................
VİLLE MARİE
Yönetmen: Guy Édoin

...........................................
Amélie Japonya'da doğar ve küçük bir çocukken ailesinin aldığı kararla Belçika'ya geri dönerler. İçindeki Japonya aşkı da böylece başlamış olur. Amélie şimdilerde genç bir kadındır, düşlerindeki ülkeye geri dönme arzusuyla günlerini sürdürmektedir. En sonunda her şeyi planlayarak Japonya'ya gidip son kez şansını denemeye karar verir. Burada küçük bir apartman dairesi kiralar ve Fransızca özel ders vermeye başlar. Genç öğrencisi Rinri ile böyle tanışır. Rinri genç kadının ilk öğrencisidir ve kısa sürede aralarında bir yakınlaşma olur. Rinri, Amélie'yi şehirde gezdirip ülkesini ve insanlarını tanıttıkça aralarındaki ilişki de derinleşir. Tek problemleri ise bambaşa kültürlerde büyüdükleri için karşılaştıkları sorunlar olacaktır.
JAPON NİŞANLIM
Yönetmen Stefan Liberski

JACK
Yönetmen:Edward Berger
Yönetmenliğini Edward Berger'in yaptığı filmin başrolünde Ivo Pietzcker yer alıyor. Jack henüz 10 yaşındadır ve hem kendisinin hem de küçük kardeşi Manuel'in tüm sorumluluğunu üstlenmiştir.
Genç bir kadın olan ve çocukları tek başına yetiştirmeye çabalayan anneleri gündüzleri çalışmaktadır ancak birgün eve dönmez. Jack ve Manuel bütün şehri dolaşarak onu bulmaya çalışırlar.
CADİLLAC MAN
Yönetmen : Roger Donaldson
İnanılmaz... Dayanılmaz... Başa çıkılmaz bir satıcıydı. Zirveye yaya çıkılmayacağını öğrenmişti.Taleplerinin sonu gelmeyen metresi, sünger gibi para çeken sevgilisi, hala ondan parasal destek bekleyen eski karısı, eline bakan yeniyetme kızı ve dul annesi Joey un hayatını bir maraton haline getirmek için sözbirliği etmiş gibiydiler.Stres son haddindeydi. O pazar sabahı Joey, peynir ekmek gibi otomobil satmak zorundaydı. Arabaları sırtında taşısa bu kadar ezilirdi.
..........................................
FELİX VE MEİRA
Yönetmen: Maxime Giroux
Felix, aile bağları olmayan orta yaşlı bir ateisttir, Meira ise tam tersi koşullar altında boğulan ve kendisini kaybolmuş hisseden genç bir Hasid kadınıdır. Ve bu zıt ikilinin yolları, baştan çıkarıcı bir ilişkide buluşur.
..........................................................
MÜKEMMEL BİR GÜN
1995'te Kosova bölgesinde halkın temiz su ihtiyacı için gönüllü olarak çalışan bir ekip, her gün farklı belalarla boğuşmaktadır. Fakat anonsun geldiği o gün bir kuyunun içinde hiç beklemedikleri bir sürpriz ile karşılaşırlar: Bir ceset! Kuyuya atılmış olan bu ceseti bir an önce çıkartmak için ellerinden geleni yaparlar ama savaşın etkisi altında olan Kosova'da bu basit görev düşündükleri kadar kolay değildir. Yaşadıkları talihsizlikler ve bürokrasi işleri çığrından çıkartacaktır... İspanyol yönetmen Fernando León de Aranoa imzasını taşıyan filmde Benicio Del Toro, Tim Robbins, Olga Kurylenko, Mélanie Thierry kadronun öne çıkan isimleri.
...............................................
GERÇEK DEDİKODU
Yönetmen Rob Reiner
New York’ta bir avukat olan Jeff Daly, nihayet maymun iştahlı Sarah Huttinger ile nişanlanmıştır. Sarah, evlilikten korkan ve kaçan bir yapıya sahiptir.
Orada hesapta olmayan bir dedikodu ile ortalık bulanır. Sarah’nın annesi, zamanında babası ile evlenmek üzereyken başka bir adamla kaçmıştır. Bu olay o zamanlarda büyük bir skandala dönüşmüştür. Sarah bu dedikodudan etkilenir ve kendini bir anda Beau Burroughs adındaki bir milyonerin yanında bulur. Tıpkı annesi gibi Sarah da benzer duygulardan geçecektir.
..............................................
SÜRPRİZ
Yönetmen : Mike Van Diem
Hayatına son vermek üzere bir anlaşma imzalayan zengin milyoner Jacob, tam tabut seçtiği sırada genç ve güzel Anne'le tanışır. İşin ilginci kadın da aynı ...aşkı bulma hikayesini alışılmamış bir tonda ve klişelerden uzak bir şekilde işleyen eğlenceli bir yapım...
.........................................
SÜPER EGOLAR
Yönetmen : Benjamin Heisenberg

.............................................
SULLY
Yönetmen : Clint Eastwood
Sully filminde 2009 yılında yaşanmış olan ve büyük bir faciayı önleyen bir pilotun kahramanlık hikayesi beyaz perdeye aktarılıyor. 2009 yılında bir uçak New York'tan normal bir şekilde Charlotte'ye doğru kalkışını yapmıştır. Fakat kalkıştan bir süre uçak rotasından kaz sürüsünün geçmesi sonucunda uçak motorunu kaybeder. Uçağın en yakında yer almakta olan bir hava limanına inmek gibi bir şansı yoktur. Uçakta yer alan 150 kişi ile birlikte mürettebatın hayatı uçağın pilotu olan Chesley B. Sullenberger'ın yani diğer adı ile Sully'nin ellerindedir. Sully uçaktaki kişilerin ve kendinin hayatını kurtarabilmek için uçağı güvenli bir şekilde Hudson Nehri'ne indirmeye çalışacaktır. Biyografi ve dram türündeki filmin yönetmen koltuğunda Clint Eastwood otururken, Sully karakterini de dünyaca ünlü usta aktör Tom Hanks canlandırıyor.
ON THE MILKY ROAD
Yönetmen:Emir Kusturica
............................................
ANNİE HALL
Yönetmen Woody Allen

Yüzyılın gördüğü en ilginç beyinlerden biri olan müzisyen, yönetmen, senarist ve oyuncu Woody Allen’ın, bol yapıtlı filmografisinin en başarılı filmi olan Annie Hall sinema tarihinin en özgün komedilerinden biri.
..........................................
EVLENMEK İÇİN GÜZEL BİR GÜN
Yönetmen : Donald Rice
Genç bir kadın düğün gününde ailesinin evine kaçar. Yanlış bir adamla evleniyor olmanın endişesi içerisindedir. Nişanlısı ve eski sevgilisi bu durumda ne yapacaklarını şaşırmış durumdadırlar…Evlenmek üzere olan genç bir kadın,seçimini doğru yapıp yapmadığına dair şüphe duymaktadır.
................................................................
BAKIP GÜLÜMSERİM
Yönetmen: Adam Salky
2015’in sonlarında vizyona giren bir film olan Bakıp Gülümserim, bir dram filmi olarak izleyicilerini oldukça üzen bir yapıya sahip. Oyuncu Sarah Silverman’ın belki de en iyi performanslarından bir tanesini sunduğu filmde, Laney’in ve ailesinin hikayesini izleyeceğiz. sinegram çevirisidir. Birbirine bağlı görünseler de oldukça kopuk ve yapmacık ilişkiler ile birbirlerine pamuk ipliği ile bağlanmış bir aileyi tema olarak alan Bakıp Gülümserim, Laney’in bu duruma karşı nasıl mücadele verdiğini, oldukça gerçekçi bir biçimde bizlere aktarmış.
........................................
CAROL
Yönetmen Todd Haynes

Şükran Günü’nü yalnız başına geçirmek zorunda kalan Carol, Therese’yi hiç bilmediği coğrafyalara doğru spontane bir araba yolculuğuna davet eder. İki kadın bu yolculuk sırasında birbirlerine beklenmedik bir çekimle aşık olacaklardır. Fakat Amerika henüz 1952 yılındadır ve bu yasak aşka Carol’ın camiasında yer yoktur…
Velvet Goldmine‘nın ardından 2000’li yıllarda imza attığı Cennetten Çok uzakta, Beni Orada Arama gibi yapımlarla tanıdığımız Todd Haynes’in yönetmenliğini üstlendiği yapımı Patricia Highsmith’in romanından uyarlayan isim ise Phyllis Nagy. Filmin başrollerini ise Rooney Mara ve Cate Blanchett paylaşıyor.
.........................................................
ÖLÜ TAKLİDİ
Yönetmen Adı:Jean-Paul Salome
Aktör Jean, çaresizlikten bir cinayet canlandırmasında yer almayı kabul eder. Onun detaylara olan takıntısı, cinayeti çözmede etkin rol oynayacaktır.Başrollerinde, ‘Tango Libre’ filminden de tanıdığımız François Damiens, ‘l’ex De Ma Vie’ ve ‘French Women’ gibi filmlerde izlediğimiz Geraldine Nakache ve ‘True Life Of Teachers’ filminden hatırladığımız Lucien Jean-Baptiste’i izlediğimiz yapımın yönetmen koltuğunda Jean-Paul Salome oturuyor.
..........................................................
BAŞTAN AL
Yönetmen Noémie Lvovsky


.............................
KOMŞUM BİR KATİL
Yönetmen Jonathan LynnNicholas Oseransky Kanada'nın bir eyaleti olan Montreal'in küçük bir kasabasında hayatını idame ettiren bir dişçidir. Jimmy Tudeski ise başını Chicago mafyasıyla belaya sokmuş olan bir kiralık katildir. Oseransky ve Tudeski'nin ortak bir problemleri vardır. Bu da onları öldürmek üzerine peşlerine muhtelif şahsiyetleri takmış olmalarıdır. Girdikleri bu girdabın içerisinden beraberce çıkmayı deneyeceklerdir.
................................
GENÇLİK
Yönetmen Paolo Sorrentino

........................................
Yönetmen:Clovis Cornillac
Etrafındakilerden tek istediği biraz huzur ve sessizlik olan Machin tam bir işkoliktir.Machine ise,büyük bir konsere hazırlanan genç ve utangaç bir müzisyendir.Kader birbirlerine tamamen zıt bu iki karakteri, yan yana yaşamaya iter. Az, Çok, Körü, Körüne filmi Mélanie Bernier, Clovis Cornillac, Lilou Fogli gibi kaliteli oyuncuların eşliğinde ve Clovis Cornillac yönetmenliğinde EvrenselFilm Komedi, Romantik kategorilerinde yerini almıştır.
.............................................
HAYALLERİN PEŞİNDE
Yönetmen Sam Mendes

Yates'in 1950'ler Amerika'sında geçen öyküsünde modern ilişkilerde yansımasını bulmuş bir soru gündeme getirilir: İki insan birbirinden ayrılmak zorunda kalmaksızın sıradan hayat düzeninden kopmayı başarabilir mi?
Frank ile April, kendilerini her zaman çok özel, farklı görmüşler; hayatı yüksek ideallerine uygun şekilde yaşamaya hazır ve istekli olmuşlardır. Bu nedenle lüks evlerin sıralandığı bir cadde olan Revolutionary Road'daki yeni evlerine taşındıklarında kendilerini çevreleyen durağan ortamdan bağımsızlıklarını gururla ilan ederler. O dönemin toplumsal sınırlarını belirleyen tuzaklara asla düşmemeye kararlıdırlar.
Ancak Wheeler çifti kendilerini hiç beklemedikleri bir durumun tam içinde bulur: Frank Wheeler rutin bir işi olduğu için sinirleri günden güne bozulan yetişkin bir erkeğe dönüşürken April de istek ve tutkularını bastırmaya çalışan mutsuz bir ev kadını olup çıkar. Sonuç ise tıpkı diğerleri gibi hayallerini kaybetmiş tipik bir Amerikan ailesidir.
.............................................
Yönetmen Sam Taylor-Johnson
Bir edebiyat öğrencisi olan güzel Anastasia Steele, çekici ve zengin bir iş adamı olan Christian Grey ile bir röportaj gerçekleştirir. Görüşmeye gittiğinde karşısında, tavırları ve çekiciliği ile baş döndüren bir adam bulur. Aşk ve ilişkiye biraz mesafeli duran Anastasia, bu zengin ve yakışıklı adamın cazibesine karşı koyamaz ve kendisini çekimine bırakır. Fakat hayatta her şeye karşı doyum noktasına ulaşmış olan Grey'in ilişki ve seks söz konusu olunca kimsenin bilmediği gizli sırları vardır. Genç kız karşısındaki adamla şehvetin bilmediği yollarına da sapacak mıdır?
E.L. James'in çok satanlar listesinden inmeyen aynı adlı romanından uyarlanan filmin yönetmenliğini Sam Taylor-Johnson üstlenirken, başrolleri Jamie Dornan ve Dakota Johnson paylaşıyor.
............................................
TEKRAR ÇAL SAM
Yönetmen: Herbert Ross
Woody Allen tarafından 1969'da yazılıp sahnelenmiş, daha sonra 1972'de senaryolaştırılıp filme alınmış tiyatro oyunudur.

Ancak bu çalabaların ve tavsiyelerin hiçbiri işe yaramaz ve Allan kalıcı bir ilşikiye giremez. Çünkü garip ve nevrotik bir kişiliğe sahip olan Allan'ı hiçbir kadın anlayamamaktadır. Linda dışında... Çok çalışan ve sürekli seyahat eden Dick'in Linda'yı ihmal etmesinin de etkisiyle, Allan ve Linda yakınlaşır ve sonunda birlikte olurlar.
Önceleri kendisini anlayan bir kadın bulduğu için çok sevinen Allan, Dick'in Linda'yı ne kadar çok sevdiğini görünce suçluluk duymaya başlar. Sonunda bu yanlış ilişkiyi bitirmeye karar verirler. Oyunun sonunda yeniden yalnız kalan Allan, kendisi gibi bir sinema tutkunu olan üst kat komşusuyla tanışır ve sonunda kendine uygun birini bulmuş olur.
EVA VE LEON
Yönetmen : Emilie Cherpitel
2015 yılında Fransa'nın dram filmleri sektörüne kattığı orta düzey yapımlardan birisi olan olan Eva ve Leon filminin başrol koltuğunda daha önce Üç Ayrı Dünya, Son Vuruş gibi filmlerde boy gösteren Clotilde Hesme'yi görmekteyiz. Ülkemizde şimdilik gösterime girmemiş olan film kendi ülkesinde ise 2015 yılının Haziran ayında seyirciyle buluştu. Yıllardır çocuk sahibi olmak isteyen bir kadın artık ümitlerini yitirmiş ve hayatına böyle devam etmek istemiştir. Ancak bir kafede otururken küçük bir çocukla tanışacaktır. Çocuğu evlat edinmek isteyecek olan Eva isimli kadın halinden oldukça memnundur.
.....................................................
YAĞMURLU BİR PAZAR
Yönetmen: Frank Whaley

.........................................................
GEÇEN YAZ
Yönetmen : Leonardo Guerra Seragnoli
Babel'deki rolüyle Oscar'a aday olan Rinko Kikuchi'nin başrolde yer aldığı yapım, Karlovy Vary'e de konuk oldu. Naomi zengin kocasıyla yolları ayırma kararı almıştır. Üstelik altı yaşındaki oğlunun velayetini de kaybetmiştir. Şimdi kocasının yatında, oğluna veda etmek için dört günü vardır.
..........................................................
ELMA SOSU
Yönetmen : Onur Tükel
Tribeca Film Festivali'ne konuk olan eğlenceli filmin yönetmeni, senaryoyu da kaleme alan Onur Tükel. İki evli çift, birbirlerinin karı kocalarını tanıdıkça rahatsız olmaya başlarlar. Her iki çiftin de gizemli geçmişleri vardır. İçlerinden biri, kimden geldiği belli olmayan rahatsız edici paketler almaya başlar.
........................................................
HECTOR
Hector yıllardır otoyollarda yaşıyordur.Onun konforlu aile hayatı ona barınak ve yiyecek sunan yıkama tesisleri ve servis istasyonlarıdır.
Hector yıllardır otoyollarda yaşıyordur.Onun konforlu aile hayatı ona barınak ve yiyecek sunan yıkama tesisleri ve servis istasyonlarıdır.Hikaye bu rahatlık,dostluk ve sıcaklıkla devam eder.Londra’da geçici Noel barınma yerine yaptığı ziyaret İskoçya’nın güneylerine doğru devam eder.
....................................................
STEREO
Yönetmen : Mel Rodrıguez
Winter's Tale filminde de izlediğimiz güzel yıldız Maggie Geha bu eğlenceli yapımda yer alıyor. David ve Brenda aslında birbirleri için yaratılmış bir çifttir ama bunu bir tek kendileri anlamamıştır. Sonunda ayrılmaya karar veriler. Fakat ayrılık ikisini de çok zorlayacaktır.
...................................................
BU NASIL BOŞANMA
Yönetmen : Martin Bourboulon
Eğlenceli filmin başrolünde 'Fool Circle' ve 'Mood Indigo'da da izlediğimiz Laurent Lafitte yer alıyor. Florence ve Vincent bugüne kadar hem evliliklerini hem de iş hayatlarını dengeli götürmüşlerdir ama artık ilişkileri için yolun sonu gelmiş gibi görünmektedir. İkisi de iş hayatlarında hayal ettikleri terfiyi aldıkları gün, bir kabusa yelken açarlar.
.....................................................
NEDEN TARKOVSKİ OLAMIYORUM
Yönetmen Murat Düzgünoğlu

.........................................................
JULİETA
50'li yaşlarını süren Julieta, kızı Antia ile Madrid’te yeniden bir hayat kurmaya çalışmaktadır. Kocası Xoan’ın trajik ölümünün ardından hayatı darmadağın olan kadın ile kızı acının getirisi olarak birbirlerinden uzaklaşırlar. 18 yaşında kadar annesiyle yaşayan Antia da bir gün hiçbir şey söylemeksizin evi terk eder. Kızı hakkında çok az şey bildiğini fark eden kadın arasa da kızını bulamaz. Ta ki kızının eski bir arkadaşıyla sokakta karşılaşana kadar... Belki de aradan 20 yıl geçmiştir ama kadının Julieta’ya hatırlattıkları şimdi dün gibi tazedir. Zira o sert, yenilmez ne istediğini bilen gibi görünen yapısının ardında, herkesten, kendisinden bile sakladığı derin bir sır, bir vicdan azabı vardır. Geçmişin ipuçlarını sürerek hesaplaşma vakti gelmiş midir?...
Pedro Almodóvar'ın yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği filmin başrollerinde Emma Suárez ve Adriana Ugarte başrolleri paylaşırken, Daniel Grao Rossy de Palma, Inma Cuesta ve Dario Grandinetti kadroda yer alan diğer isimler. Zorlu bir hayat süren Julieta'nın 1985 yılından 2015 yılına kadar geçen 30 yıllık süreçte yaşadığı olayları izliyoruz.
..............................................................
MEDEA
Yönetmen: Pier Paolo Pasolini

Altın Post’un peşine düşen Argonotlar'ın lideri İason ve adamları, Argo adlı tekneleriyle Anadolu topraklarındaki Kolhis krallığına gelirler. Kralın kızı büyücü Medea (Maria Callas), İason'a aşık olur ve halkına ihanet ederek ülkesinin kutsal varlığı Altın Post'u çalıp ona verir. Birlikte kaçarlarken önce öz kardeşini, karşılıksız çıkan aşkı uğruna da daha sonra gittikleri Korint'te kendi çocuklarını öldürmekten çekinmez.
................................................................
TÜFEK MİKROP ÇELİK
Yönetmen: Cassian Harrison,Tim Lambert

Kitap aynı zamanda Tüfek, Mikrop ve Çelik: İnsanlığın son 13.000 yıllık kısa hikayesi adıyla da yayınlandı.[2] Kitap Avrasya hegemonyasının fikri, ahlaki veya doğuştan genetik üstünlüğe sahip olduğu iddiasını reddederken, Avrasya medeniyetlerinin (Kuzey Afrika da dahil) nasıl hayatta kaldıklarını ve diğerlerini nasıl ele geçirdiklerini açıklamaya çalışıyor. Diamond, insan toplulukları arasındaki güç ve teknoloji farkının çevresel faktörlerden kaynaklı olduğunu çeşitli güçlendirilmiş olumlu geri bildirimlere dayandırarak savunuyor. Kültürel veya genetik farklılıkların Avrasyalıları avantajlı kıldığını (örneğin, yazılı dil veya bölgesel hastalıklara karşı Avrasyalıların direncindeki gelişim), ve fakat bu avantajların Avrasyalıların gen yapılarından dolayı değil, coğrafyanın toplumlar ve kültürler üzerindeki etkisinden dolayı ortaya çıktığını iddia ediyor.
..........................................................
HİZMETÇİ
Yönetmen Park Chan-Wook

.........................................................
BEN, DANIEL BLAKE
Yönetmen Ken Loach

......................................................
AĞ
Kim Ki Duc
Kim Ki Duc
Kore sinemasının üretken ve yaratıcı isimlerinden Kim Ki-duk, Ağ’da Kuzey Koreli sıradan bir balıkçının içine düştüğü siyasal ve insani zorlukları odağına alıyor. Teknesinin motoru bozulunca kendisini Güney Kore’de bulan balıkçı, casus sanılarak gözaltına alınır. Sert geçen sorgu ve ikna sürecinin ardından Kuzey Kore’ye iade edilen balıkçı, burada da zorluklarla karşılaşır ve iki ideoloji arasında kapana kısılır. Ağırlıklı olarak bireylerle ilgilenen filmleriyle tanınan Kim Ki-duk, Venedik Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapan Ağ’da en siyasal filmlerinden birine imza atıyor. Ağ, doğulan coğrafyadan bağımsız, ideolojiler karşısında insanın gerçek değerimi sorgulayarak bu özel örnek üzerinden dünyanın birçok yerinde yaşanan bir dramı yakalıyor.
...................................................
MEZUNİYET
Yönetmen Cristian Mungiu

.....................................................
ALT TARAFI DÜNYANIN SONU
Yönetmen Xavier Dolan

........................................................
MEÇHUL KIZ
Yönetmen Jean-Pierre Dardenne & Luc Dardenne

............................................................
Yönetmen: Ciro Guerra
Karamakate... Amazonlu bir şaman ve ait olduğu topluluğun hayatta kalan son üyesi... Kolombiya´nın ilk Oscar adayı Yılanın Kucağında, Karamakate´nin ve kırk yılı aşkın bir süre onun topraklarında yetişen kutsal bir şifa bitkisini arayan iki bilim insanının hikâyesini anlatıyor. Sömürgeciliğin insanlığın karanlık tarihi üzerinde yarattığı derin tahribat üzerine siyah-beyaz görselliğiyle ve şiirsel sinema diliyle ağıt yakan film, bilimin tuttuğu günlüklerle bir tür “anlam” arayışına çıkıyor, yerel kültürleri yerle yeksan eden beyaz adamın günahlarını tavizsiz bir sinemayla çapraz ateşte bırakıyor.
...............................................................
OVE ADINDA BİR ADAM
Yönetmen Hannes Holm
Hem hüzünlü hemde güldüren bir film arıyorsanız Ove Adında Bir Adam filmi bizce izlemeniz gereken filmler arasında yerini alması gerekiyor. Film İsveç'te yapımı tamamlandı ve vizyona girdi. Her ne kadar çok fazla İsveç yapımlı filmler kendi ülkesi dışında pek sevilmese de bu kez bu ön yargıyı kırmayı hedefleyen keyifli bir Ove Adında Bir Adam filmi izleyeceğiz. 59 yaşına gelmiş bir huysuz adamın başından geçen hikayeleri izleyeceğiz. Bu yaşına kadar yaşadıkları güldüğü, üzüldüğü durumları göreceğimiz film yönetmeni Hannes Holm başarısı ile dikkat çekiyor.
........................................................................
BEN KATİL DEĞİLİM
Yönetmen Billy O’Brien

.......................................................................
MASUMLAR
Yönetmen Anne Fontaine

...........................................................................
HATIRALARIN MASUMİYETİ
Yönetmen Grant Gee

Film, eşyalardan hareketle şehrin büyülü kimyası, manzarası ve aşk hikayelerine doğru bizi eşsiz bir yolculuğa çıkarıyor. Başarılı belgeselci ve klip yönetmeni Grant Gee’nin kişisel merakıyla başladığı film yolculuğunu gerçekle hayalin, yazarla karakterlerin ve aşk ile İstanbul’un iç içe geçtiği olağanüstü bir filme dönüşüyor.
..............................................................................
Yönetmen Dalibor Matanic
Üç farklı aşk öyküsü ve üç farklı zaman dilimi... Peki aşk, gerçekten de etnik nefretin önüne geçebilir mi dersiniz? Dalibor Matanic'in yazıp yönettiği bu duygusal dram örneği, yasak aşk kavramına yepyeni bir bakış açısı getirirken, onun tehlikeleriyle birlikte, insanı güçlü kılan taraflarını içeriğine taşıyor. Filmin ilk hikayesi 1991 yılında geçiyor ve birbirlerine düşman, komşu köylerde yaşayan iki gencin imkansız aşkına odaklanıyor. 2001'de geçen ikinci hikayede savaşın yıkıntıları arasında anılarla yüzleşmeye çalışan iki gencin öyküsü anlatılırken 2011 tarihli son hikaye ise terk ettiği kadını ve ailesini görmek için geri dönen bir genç adamın hikayesini işliyor. Filmin başlıca rollerinde Tihana Lazovic, Goran Markovic ve Nives Ivankovic var.
...................................................................
Yönetmen Milcho Manchevski
Londra ve Makedonya sınırlarının genişliğini kapsayan bir çizgide, üç farklı bölüm üzerinden meramını açıklayan filmde, birbirinden bağımsız insanların nasıl birbirlerini tamamladıkları anlatılıyor.
Filmin ilk bölümü olan 'kelimeler', ortodoks bir rahip, cinayet faili bir müslüman ve arnavut bir kızın hikayesi anlatılıyor. 'Yüzler' bölümünde bir kadının aşk ikilemi, 'resimler' bölümünde ise Makedonya'nın dönüşümü ele alınıyor.
............................................................................
İYİ,KÖTÜ,ÇİRKİN
Yönetmen: Sergio Leone
Tuco (Çirkin), üzerine ödül konulmuş bir kanun kaçağıdır. Keskin nişancı Sarışın (İyi) adlı kovboyla işbirliği yaparak kasabaları dolaşmaktadırlar. Tuco'yu kanun adamlarına teslim eden Sarışın, ödülü alıp Tuco'yu asılmaktan son anda kurtarmaktadır. Bir kasabada işlerin ters gitmesi üzerine ortaklıkları bozulur. Ortaklığın bozulmasının ardından Sarışın, Tuco'yla yollarını ayırır ve Tuco'yu elleri bağlı yürüterek cezalandırır. Bunun üzerine Tuco, intikam için Sarışın'ın peşine düşer. Uzun uğraşlar sonucu yakaladıktan sonra ceza olarak Sarışın'ı çölde, susuz bir şekilde yürütür. Bu arada Melekgöz (Kötü) lakaplı Sentenza ise Bill Carson adında büyük miktarda altını ele geçirmiş eski bir askerin izini sürmektedir.
Hakimiyetin sürekli el değiştirdiği mücadelede mezarlığın ortasında yapılan üçlü bir düello kazananı belirleyecektir. Sarışın mezarın ismini taşa yazar ve düello başlar. Düello esnasında Sarışın, Melekgöz'ü vurarak öldürür. Sarışın, altınların yarısını alır ve Tuco'nun ellerini bağlayarak uzağa gider. Keskin nişancılığını konuşturarak Tuco'yu düşürür ve ardından uzaklaşır. Tuco, elleri bağlı bir şekilde kalan altınlarıyla baş başa kalır.
TRENDE
Yönetmen : Jose Corbacho, Juan Cruz
İspanyol sinemasının sevilen isimlerini bir araya toplayan eğlenceli yapımda Rossy De Palma da yer alıyor. Barselona'dan Madrid'e giden tren fırtına yüzünden bomboş bir arazinin ortasında kalakalır. Çok geçmeden trenin yolcuları arasında homurtular başlar...
...........................................................................
BAŞKAN
Yönetmen Mohsen Makhmalbaf
Arap Baharı'na atıfta bulunan film, Venedik Film Festivali'nde En İyi Film dalında yarıştı ve daha sonra İksv bünyesinde de ülkemiz izleyicisiyle buluştu. Kendi yönetiminin yaptığı yanlışlar sonucunda devrimcilerin ülkeyi ele geçirmesi sorunuyla karşı karşıya kalan gaddar bir başkanın hikayesi...Sonucu kötü çıkan ihtilaller devrik düşen bir başkan ve yakalanması için başına konulan ödül. Milletini ezici bir kuvvetle yöneten diktatörün enteresan yaşamını konu ediniyor.
.........................................................................
CENTİLMEN
Yönetmen : Mikael Marcimain
Stockholm'de bir apartman dairesinde saklanan genç bir yazar, dairenin eski sahipleri Morgan kardeşler hakkında bir kitap kaleme alır. David Dencik, Sverrir Gudnason ve David Fukamachi Regnfors'u izlediğimiz yapım, ilk gösterimini Toronto Film Festivali'nde gerçekleştirmişti. Yönetmen koltuğunda ise Mikael Marcimain oturuyor.
.............................................................................
KUŞ KAFESİ
Yönetmen Mike Nichols
Armand Goldman homoseksüel bir kabare sahibidir. Bir drag queen olan arkadaşı ile beraber oldukça sansasyonel bir oyun sergilemeyi kabul ederler. Böylece toplumun ahlakçılığına karşı çığır açıcı bir yaklaşımda bulunabileceklerdir.
Robin Williams, Gene Hackman ve Nathan Lane’in karşılıklı olarak döktürdükleri bu Mike Nichols filmi konuya olan mizahi yaklaşımıyla dikkat çekiyor.
..............................................................
MUHTEŞEM BOCCACCİO
Yönetmen: Paolo Taviani, Vittorio Taviani
13. yüzyıl Floransa’sında ”Kara ölüm” yayılıyor. On çocuk (yedi kız, üç erkek) vebanın korkunç sonuçlarından kurtulmak için kaçarak kırsal bölgede bir sığınak aramaya karar verirler. Zaman öldürmek için her çocuk özel bir hikâye anlatır. Ancak hikâyeleri ne kadar farklı olsa bile hepsinin ortak bir noktası vardır: sevgi. Karakterlerin çetin yaşlarında, birçok sorunla başa çıkmalarına yardımcı olan bir sevgi…
..............................................................
KANDAHAR
Yönetmen: Mohsen Makhmalbaf

Afganistan’da süregiden savaş sayesinde Avrupa’da gördüğü ilgiyi arttıran bu filmde, bukraların ardındaki yaşamları ve coğrafi olarak yakın bir kültürü daha derinden tanımak fırsatı bulacağız. Yönetmenin tarzı, neredeyse belgesele varan gerçekçiliği düşsel ve panoramik görüntülerle harmanlıyor…
.............................................................................................
DHEEPAN
Yönetmen Jacques Audiard

..................................................................
ASLI GİBİDİR
Yönetmen Abbas Kiarostami
Toskana’da aşk başka nasıl anlatılır? Aşk yuvası küçük oteller, kafelerde birbirinin gözüne bakan âşıklar... Bir çift gibi görünmeye çalışan bir kadın ve bir erkek... Adam, bir konferansa konuşmacı olarak katılan İngiliz bir yazar; kadın, Fransa’dan gelen bir sanat galerisi sahibi. İşte herhangi bir zaman, herhangi bir yerde, herhangi birinin başına gelebilecek bir öykü...
İran Yeni Dalgası’nın önde gelen isimlerinden Abbas Kiarostami, kendi yaşam öyküsünden esinlendiği geleneksele yaklaşmayan, sıra dışı filminde Juliette Binoche’un karşısında İngiliz bariton William Shimell’ı oynatarak nesnelerin veya kişilerin gerçekliğini sorguluyor.
.............................................................
Abbas Kiarostami’nin yönetmenliğinde, İran sinemasında önemli bir yer edinen film, Tahran sokaklarında bir kadının kullandığı arabanın içinde geçiyor. Kadın, yol boyunca arabasına farklı insanları alır ve onları istedikleri yere götürür. Filmin ismi, kadının arabadaki her bir yolcu ile arasında geçen birbirinden farklı on ayrı dialogtan ileri gelmektedir. Film, yaşam ve bugünkü İran’da kadın üzerine türlü yansımalar sunan bu sohbetler aracılığı ile sosyolojik ve kültürel anlamda birçok ayrıntıya ışık tutar. İstanbul Film Festivali’nde de gösterilen Ten, kurgusu ve farklı anlatım biçimi ile öne çıkıyor.
..............................................................
AYIŞIĞI KRALLIĞI
Yönetmen Wes Anderson

............................................................
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder